Dünyaca Ünlü 10 Tablo

Bir insanın kendisini en güzel şekilde ifade edeceği yöntem sanat olduğunu düşünüyorum. Şarkılara sığdırdığımız umutlarımız…

‘’ Bütün dünya buna inansa

Bir inansa

Hayat bayram olsa

İnsanlar el ele tutuşsa

 Birlik olsa Uzansak sonsuza’’

Şenay

Acılarımızı sığdırdığımız şiirlerimiz.

 Biliyorum sana giden yollar kapalı
Üstelik sen de hiç bir zaman sevmedin beni

Ne kadar yakından ve arada uçurum;
İnsanlar, evler, aramızda duvarlar gibi

Uyandım uyandım, hep seni düşündüm
Yalnız seni, yalnız senin gözlerini

Cemal Süreya

Daha nicesi… Bu yazımda sizlerle sanatın en hayran duyduğum bir dalından bahsedeceğim. Resimler ve onları ortaya çıkaran hayal gücünü en tutkulu şekilde kullanan üreticileri. İtiraf edebilirim, çizim yeteneği olan tüm arkadaşlarımı hep kıskanmışımdır. Çocukken belki size de sormuşlardır, hangi yeteneğe sahip olmak istersiniz diye. ‘’Resim çizebilme’’ cevabını verenlerden oldum hep ve benim gibi resim sanatına ilgi duyuyorsanız ve nerden başlayacağınızı bilmiyorsanız doğru adrestesiniz. Bugün size dünyaca ünlü 10 tablodan söz edeceğim keyifli okumalar.

1. Mona Lisa – Leonardo da Vinci (1503-1507)

Belki de çoğumuzun nerdeyse her cafe duvarında ve herhangi bir eşyanın üzerinde baskı olarak gördüğü bu sanat eseri Leonardo da Vinci’nin sihirli ellerinin ortaya çıkardığı nice eserleri arasında. Dünya çapında birçok sansasyonel olaylara konu olmuş en ünlü tablosudur.

Bir Rönesans insanı olan Leonardo ressam olmakla kalmayıp aynı zamanda matematik, müzik, mimari, astronomi, jeoloji gibi alanlarda da yetkin bir kişiydi. 1503-1506 yılları arasında yapılan Mona Lisa, Fransada bulunan Louvre Müzesinde sergilenmektedir. Peki bu tabloyu bu kadar ünlü eden sır neydi?

Bu eseri bu kadar ünlü yapan yanı tablodaki kadının kim olduğu ve gülümsemesini ardındaki sırdır. Birçok sanat uzmanı tarafından çeşitli iddialar bulunulsa da bunlardan birinin aslında tablodakinin bir kadın olmadığı yönünde. En güçlü 3 tahminden söz edecek olursak birincisi tablodaki kadının Leonardo’nun annesi Caterina Buti del Vacca diğer bir iddia ise ipek tüccarı olan  Francesco del Giocondo’nun karısı olduğu yönünde. Üçüncü ve son tahmine gelecek olursak Milano düşesi Cecilia Gallerani olduğu düşünülmektedir. Aralarındaki en güçlü iddia ise Francesco del Giocondo’nun karısıdır. Çünkü Leonardo da Vinci’nin biyografisinde “Leonardo resmetmeyi üstlendi, tüccar Francesco del Giocondo için, onun karısı…’’ cümlesine dayanılmaktadır.

2- İnci Küpeli Kız – Johannes Vermeer (1665)

İsminden de anlaşıldığı üzere mihrak noktası inci küpe olan tablonun tasarlayıcısı Hollandalı ressam Johannes Vermeer’dir. Hani derler ya ‘’bir tablonun değerlenmesi için sahibinin vefat etmesi lazımdır.’’ Bu tabloda bu kaderi yaşamıştır. Nitekim Vermeer’in ölümünün ardından  200 yıl sonra Alman müze müdürü tarafından 1860’ta keşif edilmiştir. Bu durum bana biraz göbeklitepeyi hatırlatsa da sonunda ikisi de ‘’keşif edildi ve değerleri bilindi’’ diyerek kendimi avutuyorum. Resim Hollanda da Maurithuis müzesinde sergilenmektedir.

3- Yıldızlı Gece –  Vincent van Gogh (1889)

Bazı resimlere kalbimi bırakıyorum, bu tabloyu her gördüğümde ilk defa görüyormuşçasına o vurulma hissini tekrar tekrar yaşıyorum. Vincent van Gogh 1853 yılında dünyaya gelmiş Hollandalı bir ressam. 10 yılda 2000 üzerinde çalışma yapmıştır. Üstelik bu kadar resmi yaşamının son 2 yılında üretmiştir. Fransa da akıl hastanesinde yattığı dönemde ortaya çıkardığı Yıldızlı Gece, New York’taki Museum of Modern Art’ta sergilenmektedir. Van Gogh’a ait olan bu resim dünya çapında büyük bir üne sahiptir. Penceresinde görünen Saint-Remy provence köyünün gün doğuşunun hemen öncesindeki görünüşünü tuvale resmetmiştir.

4- Venüs’ün Doğuşu – Sandro Botticelli (1482-1486)

İtalya ressam Sandro Botticalli tarafında köklü bir aile olan Medici ailesi için 1480 yılında resmedildi. Rönesans sanatının en önemli eserlerinden biri olarak sayılır. Arzu, aşk ve seks tanrıçası olan Venüs’ü tasvir eder.  Resim, Floransa’daki Uffizi Gallery’de sergilenmektedir.

5- ÇığlıkEdvard Munch (1893 )

Çığlık resmi Norveçli ressam olan Edvard Munch tarafından ortaya çıkmış dışavurumcu bir eserdir. Tıpkı Van Gogh gibi içsel yolculuğunu tuvale aktarmıştır. Hatta bu resmi çizmek için kendi otobiyografisinden yararlandığını da dile getirmiştir. Bu tablonun 5 farklı versiyonu yine Munch tarafından çizilmiştir. Mona Lisa’yla aynı kaderi paylaşan Çığlık tablosu defalarca çalınmıştır. İçsel düşüncelerini ve sıkıntılarını aktardığı bu tabloda, bir köprü üzerinde hayalete benzeyen bir insanın çığlık anını göstermektedir. Fakat bazı uzmanlar tablodaki figürün çığlık atmadığı yönünde olsa da Munch geçirdiği bir sinir krizi anında hissettiklerini, gördüklerini ve hatta doğanın attığı çığlığı resmetmiştir. Resim Norveç’teki Oslo National Gallery’de sergilenmektedir.

6- Öpücük – Gustav Klim (1907–1908)

Fütürist bir sanatçı olan Gustav Klimt öpücük tablosunu 1908 yılında tamamlamıştır. Avusturyalı olan sembolist ressam resmi altın varak, gümüş ve platin içeren bir tuval üzerine yaparak onu daha değerli hale gelmesini sağlamıştır. Tabloda da resmedildiği gibi iki insanın arasındaki tutkuyu fırça darbeleriyle sonsuzluğa kavuşturmuştur. Sanatın en değerli olduğu dönemde yapılan bu tablo Viyana da Österreichische Galerie Belvedere de sergilenmektedir.

7-Son Akşam Yemeği – Leonardo da Vinci (1495–1498)

Son akşam yemeği Leonardo da Vinci’nin Mona Lisa tablosundan sonraki en ünlü 2. Tablosudur. Maria delle Grazia kilisesi için yapılmıştır ve halen orda sergilenmektedir. Bir inanışa göre İsa Mesih’in Romalı askerler tarafında tutuklanmadan önceki akşam havarileriyle yediği ve 12 Havari içinden İsa’ya ihanet eden Havarinin de açıklandığı yemektir. İsa’nın solundaki kadın ise Magdalalı Meryemdir.

8- Adem’in Yaratılışı – Michelangelo Buonarroti (1508-1512)

The Creation of Adam Sistine Şapelin’nin tavanında yer alan bir fresktir. Kitab-ı Mukaddes’in Tanrının Adem’e hayat üflemesinin anlatıldığı sahne resmedilmiştir. Tanrı’nın Adem’i kendi yüzüyle yarattığına dair iddialar vardır. Başka bir iddia ise Michelangelo Tanrının yüzü olarak kendi yüzünü çizdiği yönündedir. 

9- İnsanın Oğlu – Rene Magritte (1898-1967)

Belçikalı gerçeküstücü olan ressam Magritte tarafından 1964’te yapılan İnsanın Oğlu resmi, bilerek gizlenene gönderme yapmaktadır. İnsanı sürekli gizli olanı aradığını resmetmiştir. Bu resim satın alındığından dolayı herhangi bir yerde sergilenmemektedir.

10- Belleğin Azmi – Salvador Dali ( 1931 )

Dali olmazsa olmaz tabii.  İspanyol sanatçının eserlerinden biri olan Belleğin Azmi 1931 yılında yapılmıştır. Gerçekle oynayan Salvador Dali, sembolizm ve sürrealizmi harmanlanmasıyla ortaya çıkarmıştır bu eserini. Einstein’ın görecelilik yasasından ilham alıp çizdiğini düşünülmektedir. Salvador Dali’nin  fikirleri baştan çıkaran ve rasyonelliğe saldıran tek eseri Belleğin Azmi değildir. ilginç karakterini ve hayatını tanımak için daha öncesinden kendisini kaleme aldığım yazımı okuyabilirsiniz 🙂 https://www.absurdizi.com/salvador-dali/ ve https://www.absurdizi.com/salvador-dalinin-eserleri/

Exit mobile version