Fransız Edebiyatının En Görkemli Salonu; Rambouillet Konağı

Edebiyat dünyasında kendine çok büyük ve özel bir yer edinen Fransız Edebiyatı’nın hayallere ufak bir ışıltı katan dönemi olmuştur Salon Edebiyatı. Fransa , IV. Henri’yle birlikte barışa ulaşmasının ardından Richelieu ile artık eski düzenine geri dönmeye başlamıştır. Eski düzene kavuşmanın mutluluğunu yaşayan Fransızlar; özellikle soylular, ruhen büyük bir açlık hissetmektedirler. Ruhlarını besleyebilmek, manevi huzura erişebilmek için salon hayatına büyük bir ilgi duymaya başlamışlardır. Edebiyat bu salonlara renk vermiş, sohbetlerin vazgeçilmezi haline gelmiştir. Bu salonları genelde kadınlar yönetmişlerdir fakat düşünülenin aksine fiziksel güzellikleriyle değil, manevi güzellikleriyle, kültürel birikimleriyle ön plana çıkmışlardır. Bu salonları yönetecek olan kadınlar çok şık, güzel olmaktan ziyade misafirperver ve entelektüel kadınlar olmak zorundalardır.


Salonların sayısı gün geçtikçe artmış, birbiri ardına açılan salonlar birbirinden güzel sohbetlere ev sahipliği yapmışlardır. Fakat hem geçmişte hem günümüzde salon edebiyatı denilince akıllara gelen tek isim Madame de Rambouillet’dir.

Burada, sarayda ve kentte yaygın olan kaba davranışlar yerini ince davranış ve düşüncelere bırakmıştır. Yakınları tarafından Eşsiz Arthénice şeklinde anılan Madame de Rambouillet duygu, kültür ve erdem örneği olarak görülmüştür. Rambouillet markisi ile evlendikten sonra yaşadıkları konakta en ünlü yazarları ağırlamaya başlamıştır ve bir süre sonra binayı yeniden yaptırarak Hôtel de Rambouillet adını vermiştir.
1630-1645 yıllarında en güzel dönemini yaşayan Rambouillet Konağı edebi akımlar üzerinde büyük bir etki yaratmıştır. En büyük eğlencesi sohbet olan bu Konak en ünlü isimlerin bir kez bile olsa mutlaka uğradığı bir mekan haline gelmiştir.

Burada aşk üzerine, dostluk üzerine çok derin sohbetler edilmiştir; zaman zaman komedyalar oynanmıştır. Keyifli eser okumaları yapılarak bu eserler uzun uzun incelenmiştir.

“Hôtel de Rambouillet’de bilgiççe konuşulmaz, akıllıca konuşulur.” – Chaplin

Fransız Edebiyatı – Berke Vardar

Uzun yıllar en soylu yazarlara ve entelektüellere hizmet eden, görkemiyle kendinden öncekileri unutturan, kendinden sonrakilerin ise şanına erişemeyeceği bir yer haline gelen ve günümüzde hala imrenerek anlattığımız bu salon edebiyata çok büyük katkılar sağlamıştır.

Salon tüm görkemiyle soylu bir topluluğa hizmet ederken 1648’de topluluğun ruhu olan Voiture vefat eder. 4 yıl sonra Marki de Rambouillet de ölünce Madame de Rambouillet inzivaya çekilir ve zamanla salon görkemini kaybederek kapanır.