Halil Cibran ve Özdeyişler

Halil Cibran, Lübnan asıllı Amerikalı ressam, şair ve filozoftur. Cibran, 6 Ocak 1883 yılında Lübnan’da doğmuştur. Düşünceleri ve eserleri tüm dünyada dilden dile yazılmış ve konuşulmuştur. Şiirleri yirmiden fazla dile çevrilmiştir. Şimdi ise “Medcezir” adı altında toplanan özdeyişlere hep birlikte göz atalım;

(Kendi Portresi)

Siz çoksunuz, oysa ben tekim. Bana dilediğinizi söyleyin ve yapın. Dişi koyun gecenin karanlığında kurtların avı olabilir… Fakat kanı, vadinin taşlarında tan ağarıp da güneş yükselene değin duracak!

Dünya kuruldu kurulanı bilinir: Aşk, derinliğinin farkına, ancak ayrılık saati gelip çattığında varır.

Yoksa, ne çiçek açan ne de meyve veren bir ağaç mı olsaydım: Çünkü verimli olabilmenin sancısı, kıraç olmaktan ağırdır; ve eli açık zenginin çektiği acı dilencinin sefaletinden beterdir..

(Portrait Of A Young Woman With Head Inclined )

Biz sevinçlerimizi ve hüzünlerimizi onları yaşamadan çok önce tercih ederiz.

Sırtını güneşe çevirirsen gölgenden gayrı bir şey göremezsin.

Hayatın bütün esrarını çözdüğün vakit ölümü arzularsın. Çünkü o da hayatın sırlarından biridir.

(Mary Haskell)

Bir insanın kıymeti yaptıklarında değil ama daha çok yapmak istediklerine duyduğu büyük arzuda yatar.

Aklımız sünger gibidir: Yüreğimiz ise ırmak. Garip değil mi ki, çoğumuz akıp gitmekten çok sömürmeyi tercih ederiz.

Bir insanın sana açıldığı kadar değil, içinde sakladığı, sana açılmadığı kadardır.

(El Mustafa)

Benim yalnızlığım, insanlar gevezece yanlışlarını alkışladıkları ve suskunca dürüstlüklerimi kötülediklerinden ortaya çıkmıştır.

Yürümekte olan herkesle birlikte yürürdüm. İlerleyişe seyirci kalamazdım.

Sözlerimizin hepsi aklımızdaki ziyafetten dökülen kırıntılardan başka bir şey değildir.

(The Divine World)

Yalnızca güzeli keşfetmek için yaşarız. Geri kalan hepten bir bekleyiştir, o kadar.

Nasıl olacak da yüreğim kırılmadan mührü açılacak?

Genellikle geçmiş günlerimize olan borçlarımız için geleceğimizden ödünç alırız.

Ne tuhaftır ki hep ayağı ağır insanlara acımışızdır, yüreği ağırlara değil. Ve gözleri kör olanlara, yüreği kör olanlara değil.