Anksiyete Bozukluğuna Şifa Gibi 5 Öneri

Bir balon düşünün içini havayla doldurup ardından ağzını sıkıca bağladığınız bir balon. İşte ben atak zamanlarında aynen böyle hissediyorum ve uzunca bir süre o balonun içinden çıkamıyorum. Üstelik o balonun içine girerken elimde iğne olduğu halde. Biz anksiyete sahibi olan insanlar aynen böyle hissediyoruz. Devamlı bir huzursuzluk hali söz konusu. Verilen nasihatler atak anında asla işe yaramıyor. Gündemde olan bir olay, yakınımızda yaşanan bir felaket, izlediğimiz haberler, hatta ve hatta okuduğumuz yazılar bile atağımızı tetikliyor. Ve aklımızdan geçen düşünceleri sizlere nasıl betimleyerek anlatırım inanın bilmiyorum ama hortumla eşdeğer olduğu kesin. Önce sizi alır döndürür döndürür birden yere çakar. Hissettiğim tam olarak bu aslında. Evet bunlar benim hissettiklerim gelin bir de tıp dilinde açıklamasını bakalım.

Anksiyete Nedir ?

Anksiyete bir kaygı bozukluğudur. Ortada bir neden olmadan duyulan aşırı gerginlik ve endişe halidir. Kötü bir şey olacak hissi, terleme, ellerde titreme, kalp atışlarında yaşanan hızlanma, panik duygusu başlıca belirtileridir. Gelelim kaygı bozukluğuna iyi gelecek tavsiyelere.

1.Yazmak

Yazı yazmanın şifa olduğunu düşünen biriyim. Aklınıza gelen her şeyi yazın o an ne hissediyorsanız. Üzüntü, korku, kaygı. Size rahatsızlık veren düşünceleri kağıda döktüğünüz anda rahatlama hissedeceksiniz. İşte beyninizde olan düşünceler, artık önünüzde yüzleşmek için sizi bekliyor. Kelimelerin gücüne inanın, o harfler yan yana geldiğinde öyle mucizeler ortaya çıkıyor ki birkaç harfin yan yana gelmesi bile insanın hayatını kökten değiştirebiliyor. Yazının gücü kaleminizin sağlamlığına değil, duygularınızın yoğunluğuna bakıyor. O yüzden yazmaktan çekinmeyin.

2.Kendini Meşgul Et

Atak anında yapabileceğiniz bir diğer yöntem ise kendinizi meşgul edip sizi tetikleyen şeyi düşünmemenizi sağlamak. İlk yapmanız gereken sizi kaygılandıran şeyden uzaklaşmak olmalı. İster bir yürüyüşe çıkın, ister yemek yapın, farklı alanlara uğraş verdiğiniz anda anksiyete atağının bir nebze de olsa üstesinden geleceksiniz. Örneğin kendinize çok güzel bir bitki çayı demleyebilirsiniz veya size iyi gelen birini arayıp onunla sıkıntılarınızı paylaşabilirsiniz. Sosyal mecralarda takılmak yerine sizi çok güldüren bir dizi, film veya video izleyebilirsiniz. Kısaca bu tür durumlarda ruhunuzu okşayacak şeyler yapmanız gerekir.

3.Egzersiz Yapın

Araştırmalara göre egzersiz yapmak ataklara fayda sağlıyor. Aktivite yapmanız enerjinizi yükseltip ataklarınızı azaltacaktır. Egzersiz derken elbette ağır sporlardan bahsetmiyorum. Yürüyüş, bisiklete binme, koşma ya da aklınıza gelecek her türlü hareket hali sizi ve kaslarınızı iyi hissettirecektir. Günün sonunda vücudunuz için yararlı bir şey yaptınız düşüncesi size daha iyi hissettirecektir. Burada amaç sevdiğiniz bir aktiviteyi yapmaktır.

4.Uyku

Anksiyete sorunu yaşayan insanların en büyük problemi uykudur. Araştırmalara göre uykusunu alamayan bireylerde kaygı bozukluğu daha fazla görülmektedir. Bu arada bahsettiğim yalnızca uyumak değil uyuyacağınız ortamın tam anlamıyla sizi rahatlatacak düzeyde olması gerekir. Kaliteli uyku dediğimiz uykusunu alan bireylerin sabah uyandıklarında huzurlu hissetmesinin sebebi buna bağlıdır. Araştırmalara göre birey uykusunu almadığı zamanlarda daha kaygılı olduğu gözlemlenmiştir. Daha kaliteli bir yaşam sürmek adına uyku saatlerimizi geçirmemeye dikkat etmeliyiz. Kısaca bunu bir alışkanlık haline getirmeliyiz.

5.Hayat Tarzı

Kaliteli bir uyku kadar kaliteli yaşam sürmekte bir o kadar önemli. Özellikle beslenmemize çok dikkat etmemiz gerekir. Unutmayalım her türlü kötü alışkanlık atakları bir o kadar tetikleyecektir. Stresten uzak durmak çok mümkün olmasa da elimizden geleni yapmalıyız. Gerek ev ortamı gerek iş ortamında yaşanan stresi minimum düzeye indirmeliyiz. Yine araştırmalarım sonucunda kafein tüketimi her türlü anksiyete atağını tetikleyip kişinin düzenini bozmaktadır. Yalnızca kafein değil şeker tüketimi de kişiye zarar vermektedir. Unutmayalım sağlıklı bir hayat düzenli beslenmeden geçer.

Ben bir doktor değilim, yalnızca çok okuyor ve araştırıyorum. Özellikle yazmak benim en büyük şifa kaynağım. Elbette ileri anksiyete(kaygı) bozukluklarında bir uzmandan yardım almanızı öneriyorum. Herkes gibi bizler de zaman zaman kabuğumuza çekiliyoruz. Yüzleşemediğimiz sıkıntılarımız bizleri uzaktan selamlıyor. Ama şunu unutmayın ne yaşarsak yaşayalım kafamızda büyüttüğümüz o balonları elbet yukarı salacağız. O hortum bizleri ne kadar uzağa fırlatırsa fırlatsın sabah uyandığımızda yine aynı yerde gözlerimizi açacağız. Kaygılı hissedebilirsin bu çok normal. Ama unutma sen kaygılarının üstüne gitmedikçe onlar senin üstüne gelecek. Güç sen de canım okuyucu, sağlıcakla kal.