Gelmeyenin Bekleyeni: Emre Yıldırım İle Röportaj

Bilirsiniz, Youtube’da bir şarkı açıp sıradaki şarkıyı otomatik oynatmaya bıraktığınız zaman kendinizi ilk şarkıdan çok farklı yerlerde bulursunuz. Elbette ben de bu durumu çok kez deneyimledim ve bunlardan birini sizinle paylaşmak istedim.

Başladığım zaman farklı notalarda dolaşırken rastgele çıkan şarkılardan biri duraklamama neden olmuştu. Bu naif ses beni yalnızca başladığım noktadan başka yerlere taşımakla kalmamış, ruhumun varlığını bedenimin her zerresinde hissetmeme neden olmuştu. Etkisinde kaldığım bu güzel ses Emre Yıldırım’a ait.

İsterseniz bugün onunla güzel bir sohbetin belini kıralım 🙂

İklima: Merhaba Emre Bey, ilk olarak bizimle bu sohbette bulunduğunuz için kendim, ekibim ve okurlarımız adına çokça teşekkür ediyorum. Takdir edersiniz ki sevdiklerinizin artması ile birlikte hakkınızda merak edilenlerde artış gösterdi. Bu sebeple size yöneltmek istediğim bazı sorular var. Dilerseniz başlayalım.

Emre Yıldırım: Tabii ki, buyrun.

İklima: Hayatınızdaki dalgalı dönemleri nasıl atlatırsınız ve şu sıralar ruh haliniz ne durumda?

Emre Yıldırım: Yaptığı işlere çok inanan birisiyim özellikle yaratıcılık gerektiren işler. Bir insan ömür boyu birçok zorlukla karşılaşır. Benim de öyleydi. Çok farklı değil ama ben çözüm aşamasında hep içimi döktüm. Bir insana veya bir arkadaşıma değil, satırlara müziğe ve bunun bana dönüşü çok güzel oldu. Şu anki ruh halim çok iyi zaferimi yavaş yavaş yaşıyorum, hayallerime yavaş yavaş ulaşıyorum güzel bir his.

İklima: Hep güzel hissetmenizi diliyoruz o zaman. Mesleğinize dair pes ettiğiniz, geri çekilmek istediğiniz bir dönem oldu mu, olduysa nedir?

Emre Yıldırım: Pes ettiğim çok zaman oldu. Çünkü gerçekten toplumumuz iyi ile kötü arasındaki farkı anlamıyordu. Gerçekten iyi bir iş çıkarsanız bile önemi yok. Parası olan güzel yerlere gelirdi, önemi yok. Çevresi olan iyi yerlerdeydi. Sosyal medyanın güçlenmesiyle ben tekrar bir şeyler denemeye karar verdim diyebilirim aslında. Pes etmek bana göre değil ama illaki insanın bazı noktalarda hevesi kırılabiliyor. Bu yüzden kendime bir kural koydum aslında; iyi yorumlara kendini çok yüksekte görme, kötü yorumlarda üzülme ama kötü yorumları mutlaka özeleştiri olarak değerlendir. Sanırım ne zaman ben artık biliyorum ruh haline girerseniz artık daha fazla şey öğrenemezsiniz. Naçizane düşüncem.

İklima: Evet, haklısınız. Şu an olduğunuz yere gelebilme konusunda tuttuğunu koparan, ısrarcı bir karakter misiniz yoksa her şey olacağına varır diyen kadercilerden misiniz?

Emre Yıldırım: Kadere inanıyorum kesinlikle ama bazı yerde şansımızı zorlamamız gerekiyor, sonuçta güzel şeyler biz otururken gerçekleşmiyor. İyi şeyler olması için yeteri kadar çalışıyorum diyebilirim. Ha kaderden öte yol da yoktur. İnşallah istediğim her şeyi gerçekleştirebilirim hayatımda, böyle durumlarda hayırlısı olsun demek yerine Allah’ım gittiğim yolu hayırlı kıl diye dua ederim aslında hep.

İklima: Emek vermeden sonuç beklemek tuhaf olurdu doğrusu. Umarım çabalarınızın hayırlısı ile karşılığını alırsınız.Sıradaki sorumuzda cesur yanınızı görmek istedik biraz. Müzik için ciddi atılımlar yapacağınız bir ülkede yaşamanız gerekse şu anki yaşamınızı geride bırakmayı göze alır mısınız?

Emre Yıldırım: Kesinlikle alırdım. Çünkü bunu yapmadığım her fırsat için çok pişmanım, bazı zamanlar diyorum ki keşke geçmişe dönüp bazı şeyleri farklı yapsam ama sonra da neyse sen bugündesin kendine gel bundan sonrası önemli olan.

İklima: Önümüzdeki fırsatlara bakalım o halde, peki müziğin yanında geliştirdiğiniz bir alan ya da bir meslek var mı?

Emre Yıldırım: Gıda Mühendisliği son sınıf öğrencisiyim, Pamukkale Üniversitesi’nde ama bu mesleği yapmak istiyor muyum? Hayır tabiki. Aşçılık yapmıştım zamanında büyük bir otelde olmasa da. Belki bir restorant açabilirim, EY adında.

İklima: Bir gün açarsanız ekip olarak ziyaret etmekten mutluluk duyarız. Özünüzden kaybetmek istemediğiniz şey nedir Emre Bey?

Emre Yıldırım: Yaratıcılığım sanırım, bir sabah uyanıp aklımda hiçbir fikir olmaması ya da hiçbir düşünce olmaması beni çok korkutur her zaman.

İklima: O sabaha uyanmayı hiçbir seveniniz istemeyecektir eminim. Eğer olur da gelecek hayalleriniz istediğiniz doğrultuda ilerlemezse neye yönelirsiniz yani bir B planınız var mı?

Emre Yıldırım: Damak zevkime çok güveniyorum restorant açacağım gerçekten neden inanmadınız?

İklima: Estağfurullah inanmamak değil o zaman sorumuzu şöyle düzeltelim; müzik ve restorant alanında işler planladığınız gibi gitmezse bir C planınız var mı diyelim?

Emre Yıldırım: Bölümünü okuduğum işe yönelirim herhalde Gıda Mühendisliği.

İklima: Anlıyorum, bir C planına gerek kalmaması dileğiyle. Evet Emre Bey röportajımızı mutlak sonda olan bir gerçek ile tamamlayacağım. Ölmeden önce söylemek istediğiniz son söz nedir?

Emre Yıldırım: Hayalini yaz bir kenara ölmeden önce. Şimdi söz ver o gerçek olmadan ölme. -TEP

Emre Yıldırım: Sanırım bu olurdu çünkü yaşamak ,hayallerinin peşinden koşmak bütünüyle bir mücadele. Ben de mücadeleyi seviyorum, huyum kurusun.

İklima: Yok yok kurumasın, güzel bir huy bence 🙂

İklima: Peki sizin son olarak bizlere söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Emre Yıldırım: Çok teşekkür ederim, benim için zevkti sağlıcakla kalın.

İklima: Hepimizin aklında yer edecek çok güzel cevaplar verdiniz biz de teşekkür ederiz.

Ve bahsettiğim o ince şarkıyı buraya sizler için bırakıyorum.Keyif almanız dileğiyle.