1999 yapımı Eyes Wide Shut, Stanley Kubrick’in son filmi olma niteliği taşımaktadır. Filmin çekimlerinin tamamlanıp stüdyoya teslim edilmesinin ardından kalp krizi ile hayata gözlerini kapatan yönetmenin ölümünün sonrasında çok büyük kriz senaryoları oluşuyor.
Eyes Wide Shut ile sinema dünyasında büyük ses getiren Kubrick aslında filmin senaryosunun bir kısmını Arthur Schnitzler’in aynı adlı eserinden uyarlanıyor fakat diğer kısmında elit kesime büyük bir eleştiri getiren ve adeta bütün sırları ortaya döken yönetmenin bu kadar çok şeyi nereden bildiği dönemin entelektüelleri tarafından eleştiri konusu oluyor.
Filmin daha giriş bölümünde karakterler hakkında bilgilendiren yönetmen Nicole Kidman’ın canlandırdığı Alice Harford karakterinin asaletiyle bizi baş başa bırakıyor. Bill Harford karakterini canlandıran Tom Cruise ise ekrana ilk olarak pencereden dışarı bakarken beliriyor Bill’in daha ilk sözlerinde cüzdanım nerede diye soruşuyla kapitalist sisteme göndermede bulunan Kubrick filme hızlı bir başlangıç yapıyor.
Gayet lüks ve düzenli bir evde yaşayan bu çiftin hayatları da öyle görünüyor. Yakın arkadaşlarının davetlisi olarak bir kutlamaya gitmelerinden üst sınıf bir aile oldukları seyirci gözünde kesinleşiyor. Davette eski okul arkadaşıyla karşılaşan Bill için aslında her şey bu noktadan sonra geçekleşiyor. Arkadaşıyla daha sonrası için sözleşen Bill’in yanına kim olduğunu bilmediğimiz iki kadın yaklaşıyor aynı anda karısı Alice de barda kocasını beklerken kendisini macar olarak tanıtan karizmatik bir adamla diyalog halinde olması ilişkilerinin aslında göründüğü kadar şaşalı olmadığını hissettiriyor.
Bill’ in yanındaki iki kadın onu gökkuşağının bittiği yere götüreceklerini söylüyor kasıtlı olarak birkaç kez tekrarlanan bu repliğin vermek istediği mesaja gelecek olursak öncelikle gökkuşağının bittiği yer masonlukta tüm sırların açıklık kazandığı, bittiği yer demektir. Bu kadınlar ise zengin kesimin içinde bulunan ve insanları kandırmak için eğitilen, oluşturulmuş büyük sisteme hizmet eden kişilerin temsilidir.
Evlerine giden çift gece kafayı bulup rahatlamayı amaçlarken Alice’in kıskançlık yapıp davette Bill’e yanında bulunan kızların kim olduğunu ve onlarla ne yaptığını sormasıyla olanlar oluyor. Bir anda kendilerini büyük bir tartışma içinde buluyorlar devamında Alice birkaç yıl önce gittikleri tatilde karşılaştığı deniz subayından çok etkilendiğini itiraf ediyor bunun üzeri Bill büyük bir şaşkınlık yaşayarak öfkeleniyor, Alice itirafında eğer subayla iletişime geçebilseydi her şeyi bırakarak onunla gidebileceğini anlatıyor. Duyduklarından sonra Bill’in dünyası kararıyor. Tam olarak karısı kendisini aldatmasa da o anı düşünerek işkence çekiyor.
Bütün bu olanlardan uzaklaşmak için dışarı çıkan Bill karanlık sokaklarda yürürken karşısına Domino isminde bir hayat kadını çıkıyor. Karısının ona anlattıklarından sonra kendini aldatılmış gibi hisseden Bill bunun karşılığını vermek istiyor fakat o gece hayat kadınıyla birlikte olamıyor. Daha sonra eski okul arkadaşının piyano çaldığı mekâna gittiğinde cinsellikle bezeli çok gizli bir yer olduğunu fakat maskesiz gidilemeyeceğinin haberini alıyor ve oraya gizlice girmek için büyük bir uğraş veriyor.
İçeriye girdiğinde gördükleri karşısında dehşete düşen Bill kendisini bir ayinin ortasında çıplak kadınların içinde buluyor fakat davranışlarıyla oradan olmadığını çok belli ediyor ve herkes tarafından fark edilince maskesinin çıkarılması isteniyor tam o anda aslında orada çıplak kalan kişi o oluyor yönetmenin çok iyi işlediği filmin doruk noktası denilebilecek bu sahnede karakter bir nevi personasını düşürüyor.
Yönetmenin büyük bir klasik müzik hayranı olduğu zaten filmlerinden dolayı bilinir Eyes Wide Shut filmi içinde bu geçerlidir. Gerilimi attırmak ve karakterlerin iç dünyasının dışa vurumunu sağlamak için müzikler ustalıkla kullanılmıştır. Neredeyse her karesinde bir şifre bulunan her sahnesi hakkında söylentiler oluşturulan bu film belki de hayatımız boyunca hiç duymadığımız şeyler hakkında bizi bilgilendirmek istiyor.