Al Bi de Burdan Yak

– Cinayet ben olmuşum.
– Olum bebenin boyu kısa bunu defansa alın sende kaleye geç.
– Yaşamak için fazla vaktimiz olmadığını düşündüm!
– Biz polis olmayı devletin bize verdiği toros arabalarda öğrendik.
– Bir insan rakıyı bırakmışsa içkiyi bırakmış sayılır!
– Hangi müzik türü olmasa da olurdu?kolbastı!
– Benden bir şey öğrenemez susma hakkımı kullanıcam.
– Siz kel kafalıların yüzde 90’ı dudak altında kıl,tüy bırakıyorsunuz, kompleksli misiniz la siz?
– Aha messi, krkic attı…
– Seni neden öldürmedi la bu adam!
– kreşteki arkadaşlarım “ç” nin gerisi nerede diye soruyorlar!
(-bana mutsuzluğun resmini çizebilir misin ?
– amına bile korum.)
Türkiye 1952’de başladığı televizyon yolculuğunda binlerce ürünle tanıştı. Reklamlar, diziler, yarışmalar vb. bir çok dile, farklı kültüre ve ideolojik yapıya maruz kaldı. Hepimizin her akşam izlediği, kaçırmayı göze almadığı bir dizisi ya da yarışma programı mutlaka olmuştur. Peki bu bize dayatılan ürünleri biz istediğimiz için mi izliyoruz yoksa ana akım medya gurupları bizi bunları izlemeye mi mahkum ediyor. Sosyo-kültürel çalışmaların Avrupadan Türkiye’ye sıçraması değişkenlerimizi en ince ayrıntısına kadar incelememize ve oturup düşünmemize yol açmıştır. Hangi diziyi neden izliyoruz ? Hangi filmden ne kadar etkileniyoruz ? Diziler hayatımızın önüne geçiyor mu ? Dayatılan diziler sosyal yapımızı ve aile kurumumuzu zedeliyor ve ikili ilişkilerimizde sorunlar yaratıyor mu ? Ruh sağlığımızı ne derece etkiliyor ?
Bu soruları hiç düşündük mü ?
Kendi kendimize sorduk mu ?
Ağızlarımıza yapışan şive ve küfürlerden başlasak belki de normalleşen şiddet, intihara özendirme vb. unsurlara kadar gideriz.

Günümüzde medyada reyting rekorları kırmış veya hala kırmakta olan dizilerden  ( Çukur, Kurtlar Vadisi, Behzat Ç, Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz vb. )  hangilerinin bize ne kadar katkısı oldu ve bu izlediklerimizden ne derece etkileniyoruz ?  Bunun bir araştırması olan Alımlama Analizi ile tanıştırayım sizleri (henüz tanışmadıysanız ). Bu analiz türü kişiye sunulan üründen ne derece etkilendiğini neler öğrendiğini ve davranışlarının değişip değişmediği konusunda inceleme yapmaktadır.  Bununla birlikte insanların konulara yaklaşımı kültürel-sosyal-ekonomik vb. etkenler nedeniyle farklılık göstermektedir.  Analizin içeriğine baktığımızda insanların medya ürünlerini 3 tür okuma şekli vardır. 1- Hakim okuma: Kişiler medyadan gelen mesajları direkt olarak kabul etmektedir. 2- Müzakereci okuma : Bu noktada medyadan gelen mesajlar diğer medya unsurlarında gösterilenle karşılaştırılır hemen kesin bir sonuca ulaştırmadan önce izleyici mesaja eleştirel yaklaşır. 3- Muhalif Okuma: Burada izleyiciler medyadan gelen mesajlara direkt olarak karşı çıkarlar gelen mesajdan etkilenmezler .
Kişiden kişiye değişiklik gösteren bu dayatılan mesajlarla reyting arasındaki sağlam bağlantı medyanın aslında 4.güç kavramını oldukça desteklemektedir.  Az önce de bahsettiğimiz gibi Sosyo-kültürel farklılıklarla mesajların karşılanması arasında farklar bulunmaktadır bu da o medya ürününün ne kadar dikkat çekebildiğini apaçık ortaya koymaktadır.

Yakın zaman içerisinde dizilerin izleyiciler üzerinde ne kadar etki bıraktığını anlamak üzere yola çıkan Doç.Dr Tülay Şeker ve Selahattin Çavuş tarafından ele alınan Behzat Ç. dizisinin alımlama analizine göz atalım . ( Bu noktadan sonrası geleceğiniz ve aile yapınız açısından oldukça etkili olacak ve belki de medya ürünlerine bakış açınız değişecek bazı şeylerin önüne geçebilirsiniz. )
Yöntem.
Alımlama araştırmasına konu olan dizinin incelenmesinde derinlemesine mülakat tekniği uygulanmıştır bu tür çalışmalarda örneklem temsilinin zorluğu gerçeğinden hareketle amaçlı örneklem esas alınmak suretiyle 11 kişi ile görüşmeler gerçekleştirilmiştir.
Böylelikle katılımcılarla bilinçsel temsillerini ortaya çıkarmak için uygun zemin hazırlanarak betimleyici öğelere ulaşılmıştır. Şurası muhakkak ki az sayıda katılımcıya dayalı araştırmalarda temsil sorunu olabilmektedir. Ancak bu tür araştırmalarda kullanılan yöntem ve mülakat tekniği çok uzun zaman almaktadır. dolayısıyla çok sayıda katılımcı ile gerçekleştirilen görüşmeler kullanışlı değildir. Burada amaç araştırmanın genelleştirilmesinden çok bireysel anlam üretimi aracılığıyla çoğul anlam ve kavrayışlar üretmeye imkân tanımaktır. Niteliksel araştırmalarda örneklem gurubunun sayısal büyüklüğü üzerinde durmaktansa araştırmaya konu olan çalışma alanına ilişkin belirleyici çözümlemeler önemli görülmektedir. Görüşmeler sınırlı sayıda bile yapılsa elde edilen bulgular araştırma sonucunu yapılandırıcı nitelikte olabilmektedir. Az sayıda katılımcı ile gerçekleştirilen araştırmalar kimi zaman 100 kişilik bir gruba eş değer olabilmektedir dolasıyla çalışmada çok sayıda katılımcı ile elde edilecek geniş istatistik verilerden ziyade niteliksel vurgular üzerine durulmaktadır.
Araştırmaya karılan yaş aralığı 19-57 yaş ortalaması ise 30 olarak tespit edilmiştir. Türkiye’de yaş ortalamasının 27 olduğu düşünüldüğünde seçilen izleyicilerin yaş ortalamasının temsil açısından tutarlı olduğu görülmektedir.  Öte yandan katılımcılardan 4 ü kadın 7’si erkektir . Behzat Ç. Başta olmak üzere dizinin polisiye karakteri erkek katılımcıların sayıca üstünlüğünü kabul edilebilir kılmaktadır. Araştırmaya farklı meslek ve eğitim düzeyinde gerçek katılımcılar dahil edilerek 11 görüşme gerçekleştirilmiştir. Görüşme yapılanlar arasında 3 öğrenci 2 esnaf 1 akademisyen 1 öğretmen 1 ev hanımı 1 çiftçi 1 işçi ve 1 bir de işsiz katılımcı bulunmaktadır.

Bulgular
Behzat Ç Bir Ankara Polisiyesi  Yazar Emrah Serbes’in kaleme aldığı Her Temas İz Bırakır adlı romandan esinlenerek uyarlanmış polisiye türünde televizyon dizisidir . Tarkan Karlıdağ’ın yapımcılığını üstlendiği dizinin ilk bölümü 19 Eylül 2010 tarihinde Star Tv de yayınlanmıştır. Dizinin başrollerinde Erdal Beşikçioğlu, İnanç Konukçu, Fatih Atman, Berkan Şal, Ayça Varlıer, Canan Ergüder ve Ege Aydan yer almaktadır. Behzat Ç 1985 yılında Polis akademisinden mezun olmuştur cinayet bürosunda görev yapmakta olan bir polistir . Hizmet süresince aldığı cezalar nedeniyle Baş komiser olarak kalmıştır . Ekibinde yer alan diğer polisler Harun, Hayalet, Akbaba, Eda, Selim ve Cevdet’le birlikte Ankara’da yaşanan cinayetleri çözmeye çalışmaktadır. Behzat’ın eski eşiyle yaşadığı problemler kızına karşı ilgisiz kalmasına sebep olmaktadır. Bir süre sonra kızı intihar eder . Behzat Ç. Bu olaydan olumsuz şekilde etkilenir. Behzat Ç. Ve ekibi 1.sezon boyunca bir yandan Behzat’ın kızının ölümüyle ilgili olabilecek kişilerle ilişki kurarken bir yandan da her bir bölümde yaşanan farklı cinayetlerin çözümüyle uğraşırlar. Behzat Ç. 1 den fazla kadınla ilişki içindedir bunlardan biri eskiden beri tanıdığı ve evlenme teklifi ettiği Bahardır. Bahar bu teklifi reddeder. Diğer bir kadın ekip elemanlarının müdavimi oldukları bir pavyonda şarkıcılık yapan Gönül’dür. Bir başka kadın karakter ise savcıdır. Sezonun ilerleyen bölümlerinde Ercüment Çözer isminde bir seri katil dahil olur.  Ercüment İstanbullu zengin gösteriş düşkünü bir işadamıdır. Behzat Ç ve ekibi 20.böülümün sonunda Ercüment’i yakalayarak tutuklamayı başarırlar . Ancak Ercüment derin devlet içindeki bağlantıları sayesinde yurtdışına kaçar. Çalışma, dizinin 30’lu bölümlerinin yayınlanmaya başladığı tarihlere kadar olan dönemi kapsamaktadır. Dolayısıyla Ercüment Çözer ’in durumu derin devletle ilişkisi ve Behzat Ç’nin kızının ölüm sebebine ilişkin gelişmeler netlik kazanmamıştır. Çözümlemelerin bu doğrultuda değerlendirilmesi daha doğru olacaktır.
İzleyicilerin Değerlendirmeleri.
Görüşmelerde ilk olarak dizi hakkında bilgi verilmesi istenmiştir. Katılımcıların bir kısmı Behzat Ç.’nin kızının öldürülmesiyle gelişen olaylar üzerinde diziyi kurgulama yoluna gitmiş, cinayet vurgusunu ön plana çıkarmayı tercih etmiştir. Bir katılımcı kızının öldürülmesini araştıran tükenmiş bir adamın mücadelesi diyerek diziyi özetlemiştir. Bu bize izleyicinin diziyi ana tema üzerinden alımlama yoluna gittiği göstermektedir. Diğer taraftan bazı izleyicilerin üzerinde durduğu nokta sadece cinayettir.
….
Diziyle ilgili dikkat çeken Ankara vurgusudur. Bir Ankara Polisiyesi olarak nitelenen dizinin belleklerde bu şekilde yer ettiği görülmektedir. İzleyicilerin sunulan kodları farklı biçimde aldıkları ve dolayısıyla Behzat Ç. üzerinde ürettikleri anlamında bu paralelde şekillendiği açıktır. Katılımcıların diziyle olan bağın da oldukça kuvvetli olduğu gözlenmiştir. Behzat Ç. Dizisinin düzenli olarak takip edilip edilmediği yönündeki soruya bütün katılımcılar evet yanıtını vermiştir. Katılımcıların kaçırdıkları bölümleri gelişen teknolojiye bağımlı olarak benzeri bir araçla izlemek için herhangi bir girişimde bulunup bulunmadıkları sorusunun cevabı ise farklılık göstermiştir. Katılımcıların yarıya yakını kaçırdığı bölümü izlemek için interneti kullanmaktayken genel olarak hiçbir bölümün kaçırılmaması konusunda hassasiyet gösterildiği sonucu dikkat çekicidir. Behzat Ç izleyicisi diziyi ne için izlediği ve takip etmesinin en önemli nedeni sorulmuştur. Cevaplar incelendiğinde dizinin biçimsel özelliklerinin yansıra konusu ve oyuncularının ön plana çıkarıldığı görülmüştür.

– Çok keyifli çekimler ve konusu hoşuma gidiyor.
– Konusu ve oyuncularını çok başarılı bulduğum Türk televizyonlarında az görülen kaliteli bir dizi olduğu için izliyorum.
-Bol bol aksiyon sahnesi içerdiği dinamik bir dizi olduğu için izliyorum.

Yorumlar incelendiğinde biçim ve içeriğinin paralel şekilde değerlendirildiği görülmektedir. Buna karşın kimi katılımcılar konuya ağırlık verirken kimileri görsellik üzerinde durmaktadır. Bu da dizinin iki yönüyle de izleyiciye hitap etmeyi başardığını göstermektedir.  Katılımcılara dizideki polis imajıyla gerçek polis imajını örtüşüp örtüşmediği sorulmuştur. Yorumlar değerlendirildiğinde katılımcıların gerçek polis algısının farklılık gösterdiği sonucuna ulaşılabilir.

– Aynen uyumlu gerçekteki işkence, küfür gibi şeyler dizide de var.
-Uyumlu değil polise yakışmayan imajlar var
-Evet uyumlu buluyorum çünkü taraf tutma var .
-Bence gayet uyumlu zaten dizinin en büyük özelliği gerçek yaşamı olduğu gibi sunması, olduğu gibi uyumludur.

Değerlendirmeler katılımcıların gerçekle kurgu arasında ikiye bölündüğünü göstermektedir. Halkın emniyet teşkilatına bakışı yorumlarda çeşitliliğin oluşmasına neden olmuştur.  Kimi kurgu ile gerçekliği özdeşleştirerek eleştirel bir tutum sergilemiş kimi katılımcılar gerçek Behzat Ç. Karakterlerinin tutumuna gerçek polise yakıştırmamıştır. İnsanların alımlama düzeylerine ideolojik çerçevenin yön verdiği görülmektedir. Behzat Ç. İzleyicilerine yukarıdaki soruyla paralel olarak dizide Türkiye gerçeklerinin anlatılıp anlatılmadığı sorusu yönelmiştir.
– ‘’Mutlaka gerçek hayatta bazen fazlası bile olabiliyor ama işledikleri konular siyaset gibi, derin devlet gibi mesela benzeşiyor. Ben zaten bu konulara girmesini istiyorum dizinin . Bence dizinin bir bölümünde MHP’ye epey bir gönderme vardır hatta internette forumlarda çok tartışıldı. Sonra Başörtülü kızla ilgili bölümler de çok gerçekçiydi. Yani var bunun gibi konular. Kendileri de diyorlar zaten gerçek hayattan örnekler veriyoruz diye ‘’

…..

Yorumlar incelendiğinde katılımcıların diziye son derece gerçekçi bulduğu görülmektedir. Tek tek örneklerin sıralanması ana temaya ilişkin çıkarımlar dizinin ne kadar dikkatle izlendiğini göstermektedir. Dizide sunulmak istenen mesajın tasarlandığı biçimiyle alımlandığı anlaşılmaktadır. Yorumların bu tasarıma uygun olarak şekillenmesi yapımcıların Türkiye gerçekliğine ilişkin kaygılarına cevap buldukları söylenmektedir. Bu yönde sorulan bir diğer soru da toplumsal olayların işleniş biçimidir.  İzleyicilerin ürettikleri anlamın sunulan içeriğe uygun olduğu görülmektedir.

– Bence çok iyi yapıyorlar. Gerçekliği de bu arttırıyor.
– doğru şekilde inceleniyor sürekli yaşanmış olaylarla ilgili mesajlar veriliyor.
……
SONUÇ
Behzat Ç . Bir Ankara Polisiyesi ismiyle yayınlanan Türk polisiye dizisinin izleyiciler tarafından nasıl alımlandığını ölçmek amacıyla tasarlanan bu çalışma 11 kişiyle gerçekleştirilmiştir. Elbette kültürel çalışmalar ekolünden ilham alan bu türden çalışmalarda ortaya çıkan sonuçları tüm evrene genelleme gibi bir iddia yoktur. Ancak derinlemesine mülakat sonuçları incelendiğinde sosyo-demografik değişkenlerin içeriklerle baş edebilme kapasitesine etki ettiği açıktır. Çalışmada özellikle gençler arasında toplumsal gerçekliğe ilişkin anlam üretiminin medya medya gerçeklliğine uyumlu biçimde tasarlandığı gözlenmiştir. İleri yaş gurubundaki katılımcılar ve eğitimli bireylerin iletilere karşı daha duyarlı olduğu tespit edilmiştir. Bu durum ileri yaş gurubundaki katılımcıların müzakereci ( eleştirel ) okuma yaptığını göstermektedir. Katılımcılar Behzat Ç.’yi siyasi bir kişilik olarak görmektedir. Bir yönüyle sistemin adamı olan bu karakterin muhalif yönü ve bağı bulunduğu yapıyla olan sürtüşmeleri izleyicilerin gözünden kaçmamaktadır. Bu muhalefetin hedefi kimi zaman siyasi partiler olurken kimi zaman cemaatlerin hedef alındığı görüşü kuvvet kazanmaktadır. Sol görüşlü gurupların bilinçli olarak öne çıkarıldığı düşüncesi yukarıda ifade edilen yorumlarla uyumludur. Öte yandan dizide Türkiye sorunlarının gerçekçi biçimde sunulduğu da izleyicilerin dikkat çektiği noktalar arasındadır. Bu sunumun taraflı olduğu düşüncesi toplumsal konuların ve özellikle derin devletin işlendiği fikriyle birleşince Behzat Ç. Dizisinin belli amaçlara hizmet ettiği yorumları yapılmaktadır . Türkiye olayları derin devlet cemaatin hedef alınması gibi değerlendirmeler incelendiğinde izleyicilerin diziyi yalnızca aksiyon sahneleri ve diyalogları için izlemediği açıktır. Behzat Ç. karakteri dağınık küfürbaz ve asi kişiliğine rağmen sevilmekte fakat sunulan izleyicilerin kendi dünya kurgusuna uygun biçimde alımlanmaktadır.
……
Genel olarak değerlendirildiğinde dizide üretilen anlamların izleyiciler tarafından etkin biçimde yorumlandığı kod açımlarının farklı okumalarla (Hakim- Müzakereci-Karşıt okuma ) gerçekleştirildiği söylenebilir. Bu durum izleyicilerin ideolojik yönlendirmelere karşı duyarlı ve bilinçli olduğunun göstergesidir.

Bu arada Behzat Ç. 25 Temmuzda izleyiciyle tekrardan bir araya gelecek. Sizlere bırakabileceğimiz küçük bir not olsaydı o da ‘’ Medyaya daima müzakereci bir tavırla bakın’’ olurdu…
Hoşçakalın.