CH349296 The Fate of Persephone, 1877 (oil & tempera on canvas) by Crane, Walter (1845-1915); 122.5x267 cm; Private Collection; (add.info.: Queen of the Underworld; Goddess of Spring;); Photo © Christie's Images; English, out of copyright

Ayrı Dünyaların Aşkı: Hades ve Persephone

Çoğu ırk, toplum ve din üzerinde ölümden sonraki hayat inanışı vardır. Yunan mitolojisinde de ölümden sonraki hayat için ayrıca bir diyar olarak adlandırılmıştır. Ölen tüm ruhlar yeraltındaki Yeraltı Dünyası’na giderlerdi. Bu diyarın tanrısı ve hükümdarıysa Hades’ti. Başlıktan da anlaşılacağı üzere yazımızda Hades’in tanrısal özellikleri yerine onun efsanevi aşkından bahsedeceğiz. Yani Persephone’den…

Hades ve Kerberus’un Heraklion Arkeoloji Müzesi’nde Bulunan Heykeli

Olympos’da tanrıların görevleri belirlenirken çekilen kurada Hades’in payına herkesi korkutan bir diyar düştü, Ölüler Diyarı. Bundan böyle Hades yeraltının kralı olacak ve buraya hükmedecekti.

Bu görev çoğu tanrı için itici bir görev olsa da yalnızlıktan hoşlanan, ciddi bir tanrı olan Hades için biçilmiş kaftandı. Mesafeli ve soğuk bir tanrı özelliği gösteren Hades üstlendiği görevi tüm gerekliliğiyle halleder işine duygusallık karıştırmaz profesyonelce hareket ederdi.

Zeus’un bile kendi haline bırakmış olduğu Hades, diğer tanrılarla pek sohbette bulunmaz, iletişime geçmezdi bu yüzden de diğer tanrılar tarafından dışlanmıştı, bundan pek de şikayetçi değildi aslına bakarsanız.

Dante Gabriel Rossetti Proserpina (Persephone) Tablosu

Hades kendi dünyasındaki tanrılarla pek vakit geçirmese de Ölümlüler Dünyası’na birkaç kez gitmişti. Yine Ölümlüler Dünyası’nda olduğu bir gün Demeter’in güzeller güzeli kızı Persephone’ye rastladı. Onu çiçek toplarken kırlarda gördüğünde güzelliğinden adeta dili tutulmuştu, zaten soğuk bir mizaca sahip olan Hades Persephone ile konuşmak yerine onu kaçırarak Yeraltı Dünyası’na götürdü.

Persephone bundan böyle yeraltında Hades’in Ölüler Diyarı’nda tutsak olmuştu. Kızının kaybını kısa süre sonra fark eden Demeter tüm yeryüzünde kızını arasa da bulamadı. Demeter yeryüzündeki bereketin, mevsimlerin tanrısıydı fakat kızının kaybına olan üzüntüsünden dolayı o dönemde ne ekinler yeşerdi, ne bitkiler çiçek açtı ne de hava durumu sis perdelerinden arındı.

En nihayetinde Zeus ve Demeter kızlarının Hades’in tutsağı olduğunu anladı ve Zeus Hermes’i Hades’in diyarına göndererek kızını serbest bırakmasını söyledi. Hades bizzat Zeus’tan gelen bu emre karşı gelemezdi fakat Persephone’den vazgeçme niyeti de yoktu. Bunun üzerine Hades Persephone’yi Zeus’un emrine karşı gelmeden nasıl Yeraltı Dünyası’nda tutacağını düşünmeye başladı. Kısa bir süre sonra aklına Güçlü Kader Perileri’nin koyduğu kurallar geldi, kurallara göre; Yeraltı Dünyası’na ait olan herhangi bir yiyeceği yiyen bir daha buradan çıkamazdı. Hades bunun üzerine Persephone’ye birkaç nar tanesi ikram etti Persephone’nin nar tanelerini yemesinden sonra buraya ait olacaktı, nitekim oldu da.

Gian Lorenzo Bernini Persephone’nin Kaçırılışı Heykeli

Zeus bile güçlü Kader Perileri’ne karşı gelemezdi bu yüzden Hades ile bir anlaşmaya vardı. Kızı Persephone senenin dört ayında Hades ile beraber Yeraltı Dünyası’nda kalacak kalan sekiz ay da ise annesi ile Yeryüzü Diyarı’nda kalacaktı. (Bazı kaynaklara göre bu aylar altışar ay olarak yazılmıştır.)

Yeraltı Dünyası’nda Hades ve Persephone British Museum’da Bir Kupa İçi

Persephone annesiyle beraber olduğu aylarda yeryüzüne bahar geldi, ekinler yetişti, çiçekler açtı fakat Persephone Yeraltı Dünyası’na gittiği dönemde yeryüzü hüzünlü bir hal aldı ve baharın etkisi kalmadı. Mitolojiye göre işte mevsimler bu sayede değişti. Demeter mutluyken yeryüzü de mutluydu, Demeter mutsuzken yeryüzü de mutsuzdu.

Hades ile kaldığı süre boyunca Yeraltı Kraliçesi olmayı kabul etti ve bir süre sonra Hades’in aşkına da karşılık verdi.

Kaynak: Kathleen Sears Mitoloji 101