Bir Yüzyılın Hezarfeni: Ord. Prof. Dr. A. Süheyl Ünver

Hezarfen; “Bin beceri/bilim sahibi, her türlü işi beceren kişi” demektir. Her asırda İçinde yaşadığı döneme damgasını vuran bir hezarfen vardır. Günümüzde pek sık rastlanmasa da yarım asır öncesine kadar insanlar birden çok sanat, zanaat ve bilimi öğrenmeye çalışmışlar ve bu alanlarda eserler ortaya koymuşlardır. Bugünkü yazımızın konuğu 20. Yüzyılın dikkat çeken bilim, sanat, kültür ve zanaat insanı. Sözün özü çağının hezarfenlerinden biri olan Ord.Prof.Dr.A.Süheyl Ünver. Kendisinin vefat yıldönümünde biyografisini yazarak anısını yaşatmak ve kendisini yad etmek istedik. Peki kimdir Süheyl Ünver ?

Süheyl Ünver 1898’de Doğmuştur.

17 Şubat 1898’de İstanbul Haseki’de dünyaya geldi. Babası, II. Abdülhamid dönemi Posta ve Telgraf Nezâreti İstanbul Muhâberât-ı Umûmiyye müdürü Tırnovalı Mustafa Enver Bey, annesi XIX. yüzyılın ünlü hattatlarından Mehmed Şevki Efendi’nin kızı Safiye Rukiye Hanım’dır. İlk ve orta öğreniminden sonra 1915’te girdiği Mekteb-i Tıbbiyye’yi 1920’de bitirdi. Hekimlik ihtisasına 1921-1923 yılları arasında Yenibahçe’de Gureba Hastahanesi’nde cildiye kliniğinde başladı. Ancak dahiliyeyi istediğinden Haseki Hastahanesi’nin dahiliye kısmına geçti. 

Aile ocağında dedesi hattat Mehmed Şevki Efendi’nin konağında ateşlenen sanatçı yanını tıp tahsili sırasında geliştirme imkânına Medresetü’l-hattâtîn’de kavuştu. 1916-1923 yıllarında bu sanat yuvasında dönemin ünlü hattatları ile tezhip ve ebru ustalarını tanıdı. Yeniköylü Nûri Bey’den (Urunay) tezhip, Necmeddin Efendi’den (Okyay) ebru dersleri aldı. Eniştesi hattat Hasan Rızâ Efendi’den sülüs ve nesih yazılarını meşketti. 1923’te Medresetü’l-hattâtîn’den tezhip ve ebru icâzetnâmesi aldı. Yine aynı yıllarda ressam Üsküdarlı Hoca Ali Rıza Bey’in talebeleri arasına girdi. Bu hocasından karakalem ve sulu boya resim yapmayı öğrendi. Onunla birlikte İstanbul’un tarihî köşelerinin resimlerini yaptılar.

1927’de hocası Âkil Muhtar’ın desteğiyle Fransa’ya gitti. Paris’te Pitié Hastahanesi’nde Marcel Labbé’nin yanında “asistan etranger” oldu ve hekimlik ihtisasını tamamladı. Paris günlerinde hekimlik çalışmaları yanında Bibliothèque Nationale’de Şark Yazmaları Bölümü’nde bulunan eserlerdeki tezhip ve minyatürlerden Türk süslemesinin nâdide örneklerini istinsah etti. Ayrıca Türk-İslâm tıbbına ait yazma kitaplar üzerine çalıştı. 1929’da Türkiye’ye döndü.

Engin Bir Araştırma Ufkuna Sahip

Gıpta edilecek bir çalışma azmiyle engin bir araştırma ufkuna sahip olan Ahmet Süheyl Ünver’in İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi bünyesinde yaptığı tıbbî yayınlarında ağırlık Türk tıp tarihi üzerinedir. 1936 yılına kadar gerçekleştirdiği tıbbî neşriyatı dâhilî tabâbet konularına aittir. Ancak 1933 sonrasında Türk tıp tarihine yönelmiştir. Bu alandaki yayımları iki grupta toplanabilir. İlk grupta ünlü hekimlerin, İbn Sînâ, Sabuncuoğlu Şerefeddin, Hacı Paşa, Hekimbaşı Sâlih b. Nasrullah Efendi gibi şahsiyetlerin hayat hikâyeleri ve tabâbete katkıları incelenmiştir. Bilhassa onun son devir hekimleri için Âkil Muhtar Özden’den Esad Raşid Tuksavul’a kadar yazdıkları toplanacak olursa ortaya İbnüleminvâri “Son Asır Türk Hekimleri” başlıklı bir kitap çıkar. İkinci grupta tıbbî kurumlarla ilgili yazıları yer almaktadır. Bir Türk tıp tarihinin yazılamamış olması, Süheyl Ünver’i hekimlik öğretiminin yapıldığı kurumların tarihçesine ve eğitim biçimlerine dair özgün monografiler yazmaya yöneltmiştir. Yaptığı araştırmalardan sadece Selçuklu dönemi tıp tarihi kitap haline gelmiştir. Aynı zamanda bilim ve sanat tarihi üzerine yoğunlaşmış, bilim tarihine dair araştırmalarında önce İstanbul, ardından Anadolu ve Avrupa kütüphanelerinde bulunan yazma eserler üzerinde çalışmıştır. Ünlü astronom Mehmet Fatin Gökmen’in Ünver üzerinde önemli bir etkisi vardır. Bir bilim tarihçisi olarak Selçuklu-Osmanlı alanında tecrübî ilimlerin gelişimini incelemiştir. Bu alanda dikkate değer eserleri Ali Kuşçi ve İstanbul Rasathanesi’dir. Bu arada başta İstanbul olmak üzere gezdiği her şehir için seyahat defterleri hazırlamış, bu defterleri şahsî intibaları, notlar ve gazete kesikleri, fotoğraflar, karakalem ve sulu boya resimleriyle zenginleştirmiştir.

Eserleri. Ahmet Süheyl Ünver altmış yılı aşan telif hayatı boyunca başta tıp olmak üzere çoğu bilim, kültür ve sanat tarihine dair 2000’e yakın kitap, makale, tebliğ, ansiklopedi maddesi, gazete yazısı kaleme almıştır.

Eserleri

Başlıca eserleri : Divan (?), Sanayi Hıfzıssıhası (1925), Uygur Hekimliği (1936), İslam Tababetinde Türk Hekimlerinin Mevkii ve İbni Sina’nın Türklüğü (1937),  Anadolu Beylikleri ve Tıp Tarihimiz (1938), Yılan Remzi ve Selçuklular Tababeti (1939), Mahya Hakkında Araştırmalar (1940), Selçuklular Döneminde Tıp (1940), İlim ve Sanat Bakımından Fatih Devri Albümü (1943),  Türk Göz Hekimliği Tarihine Ait Notlar (1946), Ressam Nigârî (1946),  Fatih Külliyesi ve Zamanı İlim Hayatı (1946), Hattat Ahmet Karahisarî ve Ali Kuşçî (1948), Ressam Nakşî Hayatı ve Eserleri (1948), Ressam Levnî Hayatı ve Eserleri (1948), Kapılarda Türk Tezyinatı Örnekleri (1948), Müzehhip Karamanî (1951), Hattat Ahmed Karahisarî (1964), 56 Türk Motifi (1967), Kahvehanelerimiz ve Eşyası (1967), İstanbul Rasathanesi (1972), İnce Oyma Sanatı (1980), İstanbul Risaleleri (5 cilt, 1995-96).