1- Asıl adı Birleşik Hollanda Krallığı olan ülkenin yüzölçümü 41.548 km2’dir.
2- Başkenti Amsterdam olan Hollanda aslında 19. Yüzyılın 2. Yarısında kuzey ve güney olarak iki eyalete ayrılmıştır. Kuzey Hollanda başkenti Haarlem, Güney Hollanda başkenti Laheydir.
3- Nüfusu 2019 verilerine göre 17, 28 milyon’dur, km2 başına 353 kişi düşer. Fransızlar bu bölgeye Pays-Bas yani şu şekilde ‘alçak ülke’ olarak tanımlar.
3- Osmanlı zamanında armağan edilen laleleriyle de ünlü olan Hollanda lale yetiştiriciliğini de üstlenmiştir. Sizde lalelerin açtığı zamanda gitmek istiyorsanız 4 Nisan 25 Mayıs en ideal günler olacaktır.
4- Resmi dili Hollandaca olan ülke doğu batı genişliği 250 kilometredir, kuzey güney uzunluğu ise 306 km’dir. Belçika ve Almanya arasında kalan bu kıyı devleti %42’sini denizleri doldurarak kazanmış düz ve alçak olan topraklara sahiptir.
5- Para birimi Florindir. Coğrafi bakımdan 3 bölgeye ayrılır, deniz seviyesinin sürekli değişiminden dolayı alüvyon ovalar tarıma çok elverişlidir. Dünya Çapına tarım alanında sahip olduğu havzaya rağmen ABD’den sonra listelerde 2. Sırada yer almaktadır.
6- Hollanda’da her yer düzlüktür. En yüksek kısmı 327 m olarak kum tepelerinden oluşan Vaalserberg Tepesidir.
7- Hollanda deyince aklımıza inekler, değirmenler ve laleler gelse de görsel hafızası güçlü olan birçok kişinin gözünün önüne de kanallar gelir. Araziyi bölümlere ayıran birçok kanal ve nehir bulunur. Bunlardan en önemlileri Ren, Scheldt ve Maas’tır.
8- Ortalama yağış 558 mm ile 863 mm arasında değişkenlik gösterir. Kışları ılık yazları sıcak olan Hollanda’nın iklimi Deniz iklimidir. Kışın -2’ye kadar düşer.
9- İlk satırlarda dediğim gibi tarımda oldukça gelişen Hollanda topraklarının %40’ını çayır ve meralara ayırılmıştır. Tarıma verdikleri önemden dolayı eskiden çokça yer kaplayan ormanlar tarımdan dolayı %18’e inmiştir. Meşe ve Huş ağaçlarından meydana gelmektedir ormanlar.
10- Ormanların az olmasından dolayında ülkede yabani hayvan nüfusu azdır. Bulunan hayvanların çoğunda milli parklarda korunmaktadır. Bir kıyı ülkesi olduğundan dolayı su kuşlarına oldukça rastlanır.
11- Hollanda madenler bakımından fakirdir ve endüstrisinin ihtiyaç duyduğu bütün hammaddeleri ithal eder. Limburg’da 12 adet kömür madeni yatağı, ülkenin doğusunda bulunan tuz yatakları ve ikinci dünya savaşından sonra bulunan petrol, enerji üretiminin % 41,8’ini teşkil etmektedir fakat yerini gaz yataklarına bırakmıştır.
12- Dini: Hıristiyanlık ve Ateistlik olan Hollanda halkının %36’sı Protestan, %40’ı Katoliktir. Ateist oranı ise %23 dolaylarındadır. Anayasanın getirdiği inanç ve ibadet hürriyeti ülkede adeta tatlı bir rüzgar olarak esmektedir. Diğer inançlara mensup olan insanlar ise yabancı çalışanlardan oluşmaktadır.
13- Ekonomi en başta tarıma daha sonra hayvancılığa dayanır. Bazı sanayi kolları ve transit ticaretten de gelir elde etmektedir.
14- Çoğumuzun da bildiği gibi birçok garipliği içinde barındıran Hollanda’nın boy konusunda da dünyanın en uzun insanları oldukları söylenir. Kadınların ortalama 170 cm erkeklerin ise boy uzunluğu 184 cm olup dünyanın en uzun milleti unvanına sahip olmuşlardır.
15- Şimdi en sevdiğim bölüme geldik bir ülkenin yetiştirmiş ve çevresiyle şekillendirmiş olduğu sanatçılar vardır. Unutmayın bir ülkenin siyasisi ve coğrafyası ne kadar önemli olup o ülkeyi tanıtsa da bir ülkenin sanatçısı varlığıyla, ürettikleriyle dünyanın en ücra köşesine bile bayrağınızı ve ülkenizin adını götürür. Hollandalı sanatçıların en başını çeken, benim içinde çok önemli olan ve bugün sitede Salvador Dali ve Gala hakkında yazılan güzel yazıya da biraz atıfta bulunmak istersek bana da bu ressamımızın hayatı Balmorhea – Remembrance parçasını hatırlatır. Kendisi Vincent Van Gogh. Hollanda’nın yetiştirdiği değerli sanatçılardan biri olan Van Gogh Yıldızlı Gece Tablosuyla bilinmektedir. Ardından sıralayacak olursak da Rembrandt, Johannes Vermeer (İnci Küpeli Kız), Hieronymus Bosch (Dünyevi Zevkler Bahçesi, Kıyamet Günü), Hendrick Ter Brugghen (Saint Sebastian Tended By Saint İrene) ve Pieter Codde (Meagre Company, A Woman Holding a Mirror) ve dahası. Birbirinden yetenekli ve değerli ressamları içinde barındırmış ki Hollanda saymakla tükenmez sırf bunun için bile ayrı bir yazı yazılabilir.
Okuduğunuz için teşekkür ederim umarım bir gün yolunuz Hollandaya düşer. 🙂
