Biyolojik Saatleri Ayarlama Enstitüsü

BİYOLOJİK SAATLERİ AYARLAMA ENSTİTÜSÜ

Ay döngüsü ve biyolojik saat yaşadığımız bu modern zamanlarda kulağa biraz absürt gelebilir çünkü; determinist anlayış bizden sebep ve sonuç ister, bu konular hakkında araştırmamız yok ise o zaman kulak arkası edebiliriz. Bütün canlıların yaşamları süresince fiziksel ve psikolojik olarak uygulamaları gereken belli düzen ve işleyiş vardır. Biyolojik saat, insanın yaşamını devam etmesi, doğa ile uyumlu olması, sağlıklı kalabilmesi ve başına gelebilecek hastalıkların tedavilerini olumlu sonuçlandırmak için büyük faktördür. Biyolojik saatin oluşumu ve şekillenmesinde kesin olmamakla birlikte birkaç neden ortaya çıkabilir. Biyolojik saati şekillenmesinde eminlik konusunda netlik olmaksızın cinsiyet, etnik köken ve gelenek; bir kesimin araştırması ise dışsal yani çevresel tetikleyiciler: mevsimler. Güneş döngüsünün bir sonucu olan mevsim değişimleri, doğum oranlarını, bronşit ve grip salgını konusunda etken olduğu ve değişen hava sıcaklıklarıyla birlikle birçoğu ölümcül sonuç verebileceği araştırma sonuçlar arasındadır.

Ay ve canlılar ile ilişki başta İbn-i Sina olmak üzere El-Biruni, Akşemsettin, El-Kindi gibi Müslüman tıpçılar, ayın insan üzerindeki etkisini derin araştırma sonucunda fark etmişlerdir ve tedavi uygulamalarında ayın döngüsünden faydalanmışlardır. Değişen insan psikolojisinin temelleri arasında sayılabiliyor. Ayın ilk yarısı (ilk on beş gün) sabah saatleri tedavi uygulama uygun görülmüştür ayın hareketleri sonucunda. Hatta çoğu tıpçı döngüye göre hastalarını ameliyat etmişlerdir. Modern tıp biyolojik saatin doğal ritmi olarak adlandırmış ve biyolojik saatimizin gece ve gündüz zamanlamaların olduğu Doç. Dr. Nuri Öztürk’ün: “Biyolojik saatin canlılarda fizyolojik ve metabolik olayları 24 saatlik günlük ritimler şeklinde düzenleyen bir mekanizma olduğunu, insanda beynin özel bir kısmında (süprakiyasmatik nükleus) bulunan biyolojik saat merkezinin organların saatlerini kan yoluyla veya sinir sistemi üzerinde kontrol ettiğini ve bazı hormonların sabah salınımı başlatırken akşam durdurulması, kas dayanıklılığının ve öğrenme gücünü günün belli saatlerine göre artma ve azalmasını düzenlediğini. Gece vardiyasında çalışan hemşire ve uzun uçuş görevlilerinin biyolojik saatlerinin bozulması sonucu bazı kanser risklerinin iki kat arttığının istatistiksel olarak gösterilmektedir.”