“Direnmenin Marşı: Yaşamak!” diyerek yeni bir seneyi daha yaşamaya başladık. Kaybettiklerimizle gecenin karanlığında biz de öldük. Sabır taşı çatlayana kadar sabretmeyi öğrenip, bilerek yaşadık.
“Yok başka bir cehennem, yaşıyorsunuz işte.”
Behçet Aysan
Yaşamak direnmektir ama sadece ölüme direnmek değil, hayata direnmektir.
“Biliyorum, kolay değil yaşamak;
Orhan Veli
ama işte
bir ölünün hâlâ yatağı sıcak,
birinin saati işliyor kolunda.
yaşamak kolay değil ya kardeşler,
ölmek de değil;
kolay değil bu dünyadan ayrılmak.”
Hayat, bize her gün, acılardan ve sevinçlerden örülü yeni şeyler öğretiyor. Biz, buna “Yaşamak” diyoruz. Sürekli bir mücadele halinde geleceği bilmeden yaşıyoruz.
“Yaşamını, hiçbir şey bilmeden yaşayacaksın.
Oruç Aruoba
yaşamını, bilmeden yaşayacaksın.
yaşamın, bilmediğindir.”
Yaşarken kaybedildiğinde parçası olduğumuz zamanı hatırlıyoruz. Dövercesine gerçekliğini yüzümüze çarpan zaman, gideni geri getirmiyor. Yaşamaya alışıyoruz.
“Yaşamak alışmalardan sonra
Afşar Timuçin
alıştığı her şeyle savaşmaktır”
Yaşamak sadece hayatta kalmakla yetinmek değildir. Yaşamak, hayatı ömür yapmak, alınan her nefesi kullanmaktır.
“İnsanların yüzde doksanı yaşamazlar, sadece vardırlar.”
Oscar Wilde
Yaşamak, nefes alıp vermekten daha fazlasıdır. Nefes alıp vermek: Canlı olmaktır, yaşamaksa başlı başına bir sanattır.
“Yaşamak şakaya gelmez,
büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın
bir sincap gibi mesela,
yani, yaşamın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden,
yani, bütün işin gücün yaşamak olacak.
Yaşamı ciddiye alacaksın,
yani, o derece, öyle ki ,
mesela kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda,
yahut kocaman gözlüklerin,
bembeyaz gömleğinle bir laboratuarda
insanlar için ölebileceksin,
hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,
hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,
hem de en güzel, en gerçek şeyin
yaşamak olduğunu bildiğin halde.
Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,
yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,
hem öyle çocuklara falan kalır diye değil,
ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için yaşamak,
yani ağır bastığından..”
Nazım Hikmet
Yaşamak bazen bir matematik işlemidir.
“Yaşamak uzun bir toplama işlemi gibidir, arada bir toplama yanlışı yaparsan, doğru sonucu hiçbir zaman bulamazsın.”
Cesare Pavese
Yaşamak, ölüme meydan okuyup, öleceğini bile bile mücadeleyi seçmektir.
“Kimi eskidiği için yaşar,
Bedri Rahmi Eyüboğlu
kimi yaşadıkça eskir…
ne tohumda keramet,
ne toprakta,
ne başakta;
marifet yaşamakta…”
Yaşamak, her gün tıpkı Sisyphos efsanesindeki gibi, hep aynı taşı aynı doruğa taşımaya çalışıp, ertesi gün yine aynı noktadan başlamak gibi bir şey.
Sevgili oğlum Doğa Tokuçoğlu; Sensiz geçen acı ve kabus dolu bir seneyi hayata direnerek yaşadım. İnci Aral’ın “İçimden Kuşlar Göçüyor” isimli romanında dediği gibi;
“Yaşamak, tasarlanmış ve ertelenmiş bütün ölümlerdir belki de.”
