Kaderimizden Kaçabilir Miyiz? Babasını Öldürüp Annesiyle Evlenen Oedipus

Oedipus, kaderin değiştirilemezliğinin bir örneği olarak Yunan mitolojisinde babasını öldürüp annesiyle evlenen Thebai kralının efsanesidir.

Oedipus, insanın tüyler ürperten bir dramını anlattığı içindir ki adı tıp ve ruh bilimine varıncaya kadar insanla ilgili bütün bilim ve sanat dallarına karışmış olup her
alanda derin izler bırakmıştır. (Erhat, 2003: 226).

Örneğin; bir oğlan çocuğunun annesine karşı hissettiği çekimi, annesinin sevgisi için bir rakip olarak gördüğü babasına karşı bastırılmış düşmanlığını ve bütün bunların hayatın daha sonraki dönemlerinde yol açtığı psikolojik problemleri anlatan Freud’un “Oedipus Kompleksi” teorisine de adını vermiştir. (March, 2014: 270).

Oedipus, Thebai kralı Laios ve kraliçe İokaste’nin oğludur. İokaste hamile iken bir rüya görür ve rüyası kahinlerce şöyle yorumlanır: Kraliçenin karnında taşıdığı çocuk babasını öldürecektir.

Bu yorumun üstüne bebek, doğar doğmaz ayak bilekleri delinmiş ve içerisinden kayış geçilerek bir ağaca bağlanarak dağa bırakılmıştır. ”Ayağı şiş” anlamına gelen Oedipus ismini de buradan alır.

Bir çoban tarafından dağda bulunan bebek Oedipus, çocukları olmayan Korinthos kralı Polybos’a verilir. Kral ve kraliçe onu öz çocuğu gibi sever, büyütür. Oedipus da onları öz anne ve babası olarak bilir. Ancak çocukluk çağından sonraki bir dönemde ailesi olarak bildiği insanların gerçek anne ve babası olmadığını, kral çocuğu değil, bulunmuş bir çocuk olduğunu öğrenir. Bu söylentilerin doğruluğunu öğrenmek için Delphoi’ye bir kahine bu söylentilerin doğru olup olmadığını sormaya gider. Delphoi kahini; Oedipus’a babasını öldüreceğini ve öz annesiyle evleneceğini söyler. Gerçek anne ve babasının kim olduğunu bilmeyen Oedipus, kahinin kral Polybos ve eşinden bahsettiğini zannederek Korinthos’u terk eder.

Delphoi’ye seyahat sırasında Oedipus, yolda atlı bir adama rastlar, kimin yoldan çekilip yol vereceği konusunda kavga ederler ve Oedipus kavga ettiği bu adamı ve arabacısını öldürür.

Tahmin edilebileceği gibi öldürdüğü bu adam Oedipus’un öz babası Laios’tur. Oedipos’un kaderi teker teker gerçekleşmeye başlamıştır.

Bu olaydan sonra Thebai’ye varan Oedipus’u burada Sphinks denilen, kadın başlı, aslan gövdeli ve kuş gibi kanatlı canavarla karşılaşır. Bu canavar şehre korku salmakta, yoldan geçen insanlara bilmece sorup doğru cevap alamayınca da insanları parçalayıp, öldürmektedir. Bu canavarı Thebai halkını cezalandırmak için tanrıça Hera göndermiştir.

Sphinks’in sorduğu sorularından ilki şudur; Kimi zaman iki, kimi zaman üç, kimi zaman da dört ayak üstünde yürüyen ve doğal yasalara karşıt olarak en çok ayağı olduğu zaman en güçsüz olan yaratık hangisidir?(March, 2014: 271).

İkincisi ise; İki kız kardeştirler, biri ötekisini doğurur ve ikincisi birincisinden doğmadır. Bu iki soruyu doğru bilen çıkmamıştır. Laios’un dul karısı İokaste’nin erkek kardeşi Kreon, son çare olarak bilmeceyi doğru cevaplayana ödül olarak Thebai kralı olacağını ve İokaste ile evleneceğini duyurmuştur.

Oedipus, Thebai’ye bu olaylar olurken gelmiş ve ilk soruya insan, ikinci soruya da gece ve gündüz cevabını vererek her iki soruyu da doğru cevaplamıştır. Spinks, kendini bir uçurumdan aşağı atar ve Thebia halkı rahat bir nefes alır.

Oedipus ise canavarı öldürene verilecek olan ödülün sahibi olur. Kraliçe İokaste ile evlenir, öz babası Laios’tan kalan kral koltuğuna oturur ve Thebai halkının başına geçer.

İokaste ile evlenen Oedipus’un dört çocuğu olur: Eteokles, Polyneikes, Antigone, İsmene. (Erhat, 2003: 226).

Bu evlilikten yıllar sonra ülkede kıtlık başlar, kadınlar kısır kalır. Bunun üzerine Oedipus, kraliçe İokaste’nin kardeşi Kreon’u bu felaketlerin sebebini öğrenmesi için Delphoi kahinlerine gönderir.

Kahinler, Kreon’a kral Laios’un katilinin ortaya çıkarılmadan ve ölümünün öcü alınmadan son bulmayacağını söyler. Katil olduğunu bilmeyen Oedipus, kör kahin Teiresias’ın yardımını ister. Kahin bu genç krala öz babasını öldürdüğünü ve öz annesiyle evlendiği gerçeğini söylemiştir.

Oğluyla evlendiğini öğrenen İokaste intihar etmiş ve Oedipus da İokaste’nin süs iğneleriyle gözünü kör etmiştir.

Kaderin oyunuyla babasını öldüren, annesiyle evlenen ve en sonunda kör olan Oedipus Thebai’den kızı Antigone ile sürülür, gittiği yerde dilencilik yapmış ve sonunda da vakti, zamanı gelince ölmüştür.

Oedipus, ayağından ağaca asılmış olsa da, Korinthos kralının oğlu olarak büyüse de doğmadan önce belirlenen kaderi peşini bırakmamıştır.