Kırmızı Balonlu Kız (Balonlu Kız) eseri ilk kez Banksy tarafından 2002 yılında yapılmıştır. Eserden bahsetmeden önce kısaca ‘’Banksy’’den bahsedecek olursak: öncelikle kendisi ile ilgili çok az şey bilindiğini söyleyebiliriz. Çünkü Banksy, aslında gerçek kimliği bilinmeyen bir sokak sanatçısıdır. ‘’Banksy’’ ismi de onun eserlerinde kullandığı imzasıdır. İlk olarak 1990’lı yılların başında Bristol’de tanınmaya başlanan Banksy, daha sonra tüm Birleşik Krallık’ta ortaya çıkardığı grafiti eserleriyle herkesçe tanınır hale gelmiştir. Aslında Banksy çevreci, savaş karşıtı ve tüketim çılgınlığını eleştiren mesajları, alaycı ve hicveden bir yolla vermeye çalışmaktadır. Bu mesajı bizlere verme aracı ise grafiti eserleridir. Kırmızı Balonlu Kız, Köle İşçi, Hizmetçi, Çocuk İşçi gibi birçok eseri bu duruma verilebilecek örneklerdendir. Tüm bunlara ek olarak Ekim 2010 tarihinde ünlü çizgi dizi The Simpsons’ın açılış bölümünü de Banksy yapmıştır.
Başlangıçta bahsettiğim Balonlu Kız grafitisini de ilk kez 2002 yılında Londra’da bulunan bir köprünün üzerine yapmıştır. Eseri biraz daha inceleyecek olursak: Banksy, bu eserde ‘’Stencil Tekniğini’’ kullanmıştır. Yani, bir şablon kullanarak eseri meydana getirmiştir. Çünkü bu duvar resimleri çoğu zaman yasal olmadığı için kısa ömürlüdürler ve ertesi gün genellikle görevliler tarafından siliniyorlar. Bu nedenle hızlı bir çizim yapabilmek adına bu yöntemi kullanmak gerekiyor. Biraz teknik detaydan sonra resmin hangi anlamlara gelebileceğine değinmemiz gerekirse, yine resmin çizildiği köprüye Banksy tarafından yazılmış olan yazıya bakmalıyız. Resmin yanına Banksy ‘’There is always hope’’ yani, ‘’Her zaman umut vardır’’ yazmıştır. Belki de Banksy, “bizlere resimdeki kız balonu yakalayabilecek mi” veya “o kalp şeklindeki kırmızı balonları az önce mi elinden bıraktı” gibi soruların zihnimizde oluşmasını sağlayarak koşullar ne olursa olsun, bir durumun öncesinde ne olduğunun veya sonrasında ne olacağının önemli olmadığını ve umudun her zaman bizimle, avuçlarımızdan kayıp gidenlerde değil avucumuzun içinde olduğunu anlatmak istemiştir.
Kırmızı Balonlu Kız eserinin bir anda gündeme gelmesine ve eserin bu kadar popüler olmasına neden olan durum ise 2018 yılında bu eserin çerçevelenmiş bir kopyasının açık artırması sırasında yaşanan bir olaydan kaynaklanıyor. Kırmızı Balonlu Kız Londra’daki Sotheby’s müzayede evinde, 1 milyon sterline ismi açıklanmayan Avrupalı bir koleksiyonere satılıyor ama satışın gerçekleşmesinin hemen ardından eserin çerçevesi içerisine gizlenmiş kağıt imha makinesi vasıtasıyla eser kendini yok ediyor. Banksy ise bu anı sosyal medya hesabından ‘’Going, going, gone…’’ (Gidiyor, gidiyor, gitti…) ifadesi ile paylaşmıştır. Ancak eserin parçalanmasının düşünülenin aksine eserin değerini ikiye katlamış olabileceği ifade ediliyor. Hatta kendini imha etmesinin ardından esere ‘Love is in the Bin’ (Çöpteki Aşk) ismi verilmiştir.
Son olarak konu ile ilgili Sotheby’s müzayede evinin çağdaş sanat bölümü müdürü tarafından ‘’Sanatçının yeni ismiyle ‘Love is in the Bin’ adlı eserinin satıldığını bildirmekten memnuniyet duyarım. Bu eser, “bir müzayede sırasında canlı canlı yaratılan tarihteki ilk sanat eseri” açıklaması yapılıyor.
Kırmızı Balonlu Kız eseri ile ilgili gerçekleşen bu olayların yorumlaması ve eserin bizlere vermek istediği ileti kişiden kişiye değişse bile belki de Picasso’nun dediği gibi: “Yok etme dürtüsü de yaratıcı bir dürtüdür” ve belki de bizlerin esere olan ilgisinin bu olayla artmasının nedeni yok etme dürtüsünün bizlerde uyandırdığı yaratıcılık hissidir…
Banksy’in sosyal medya hesabında eserin kendisini imha etme anı ile ilgili paylaştığı videoyu da aşağıdan izleyebilirsiniz.
