Selamlar
Bazen tası tarağı toplayıp kimseye haber vermeden gidesi geliyor insanın. Sanırım bu çağın hastalığı gitmek. Bakın modası demiyorum hastalığı diyorum. Peki bizi hala dağ gibi yerimizde tutan bir adım dahi ileri gitmemize izin vermeyen ne?
Yarın mı? Her gün yarın aşık olacağımıza inanarak günümüzü bitiriyoruz. Zamanında izlediğim tüm pembe dizilerin tesirini şimdi görmeye başladım. Kendimi oyunun ortasında yere düşüp yaralanan bir çocuk gibi hissediyorum, dizim kanıyor fakat oyuna devam etmek istiyorum. Nisan ayı çok hızlı ve anlaşıldığı gibi hüzünlü geçti. Umarım sizin Nisan ayınız çok güzel geçmiştir. Yorumlarınızı bekliyorum..
Mayıs Ayı Sözü – Ayın Sözü
Bitti o şiir, başka mısra gerekmez.
Abdurrahman Cahit Zarifoğlu
Mayıs Ayı Youtube İçerik Önerisi
Şefkat öyle bir dildir ki; sağır da duyabilir kör de okuyabilir…
Mayıs Ayı Şiir Önerisi
I
Biliyorum, kolay değil yaşamak,
Gönül verip türkü söylemek yar üstüne
Yıldız ışığında dolaşıp geceleri
Gündüzleri gün ışığında ısınmak
Şöyle bir fırsat bulup yarım gün
Yan gelebilmek Çamlıca tepesine
-Bin türlü mavi akar Boğaz\’dan-Her şeyi unutabilmek maviler içinde.
II
Biliyorum, kolay değil yaşamak
Ama işte
Bir ölünün hâlâ yatağı sıcak
Birinin saati işliyor kolunda
Yaşamak kolay değil ya kardeşler
Ölmek de değil
Kolay değil bu dünyadan ayrılmak.
Mayıs Ayı Film Önerisi – Schindler’in Listesi
3 saat 15 dakika süren filmi 6 saatte izledim çünkü her bir sahnesini sindirmeye çalışmak zor oldu benim için. Bu katliama tanık olanları düşünemiyorum bile. Aldığı her ödülü hak eden Schindler’in Listesi kesinlikle tüm dünya vatandaşlarının izlemesi gereken bir film. Alman bir iş adamının 2. Dünya Savaşında kurduğu bir fabrikada ucuz iş gücü için satın aldığı Yahudi işçileri çalıştırmasıyla ve bu sayede 1100 Yahudi insanın hayatını kurtarmasını konu alıyor. Gerçek bir hayat hikayesi olan film 12 dalda Oscar’a aday gösterilmiş ve 7 dalda ödül kazanmıştır.
Mayıs Ayı Şarkı Önerisi – Cheek To Cheek · Ella Fitzgerald · Louis Armstrong
Bazı şarkıları öyle ayrı havası var ki onları dinlerken insanın en güzel kıyafetleri giyip en güzel kokuları sıkası geliyor.
Mayıs Kitap Önerisi Genç Werther’in Acıları – Johann Wolfgang von Goethe
Gerçeklik payı olan genç Werther’in acıları avukat olan Werther’in tutulduğu imkânsız aşkı konu alıyor. 1770’ler de geçen roman Werther’in arkadaşına yazdığı mektuplarla okuyucuya sunuluyor. Avrupa gençler tarafında kitaba büyük ilgi görülmüş gençler Werther gibi giyinip onun gibi konuşmaya başlamış ve hatta Werther sendromu ortaya çıkmıştır. Bu sendromundan dolayı intihar eden gençler yüzünden Goethe Genç Werther’in Sevinçleri adlı romanı yazmak zorunda kalmış. Çıktığı ilk zamanlarda bir fenomen haline gelen kitap yarattığı etkiden dolayı Avrupa’nın bazı bölgelerinde bir süre yasaklanmıştır. Kitabı her elime alışımda bir kitap okuyormuşumdan ziyade bana gelen mektupları okuyormuş gibi davranarak Werther’in acısına ortak oldum. Kendini soktuğu çıkılmaz durumdan ben de etkilendim kendi içimde ona her ne kadar yardım etmek istesem de en az benim kadar gerçeklerin farkında olan Werther’in gözleri aşktan kördü. Roman başlarda Werther’in büyük şehirde yaşadığı bazı olaylardan dolayı sakin bir kasabaya gitmesiyle başlıyor ve sonrasında bir davette tanıştığı genç ve nişanlı bir kadına âşık olarak hikâye başlıyor. Okurken her sayfasında mest olacağınız hatta yeri geldiğinde ”içimdeki duyguları Goethe benim yerime ifade etmiş” diyeceğiniz bir kitap. Okumanızı şiddetle tavsiye eder ve her sayfasında oturup düşünmenizi dilerim. Şimdiden keyifli okumalar.
Bazen aklım almıyor; onu yalnızca ben, hem de öylesine içten, öylesine dolu dolu severken, ondan başka hiçbir şey görmez, bilmezken, ondan başka hiçbir varlığım yokken, nasıl olur da onu bir başkası da sever, sevebilir?
Genç Werther’in Acıları
