Mezarımdan Yazıyorum..

Mezarımdan yazıyorum çünkü yazmam gerek.

“Etimi kemiren ilk kurda…”

Machado De Assis’in ‘Mezarımdan Yazıyorum’ adlı bu kitabında;

Kendi hayatını ölümünden sonra anlatan bir karakter Bras Cubas, tıpkı kitabın adından da anlaşılacağı gibi. Onun hayatı, yaşadıkları, okul yılları, hayalleri, kaybedişleri, hayatını etkileyen kadınları, aşkları en çok da aşklarını okuyorsunuz özellikle Virgilia ile yaşananları..

 

“Güzel bir kadın neden aynaya o kadar sık bakar? Çünkü böyle yaparak kendisini, daha az güzel ya da tümüyle çirkin olan bir sürü kadından üstün hisseder. İnsanın vicdanı da aynıdır: Kendini güzel kabul ederse kendisine tekrar tekrar bakar. Vicdan azabı, vicdanın kendisini çirkin gördüğünde takındığı çarpık yüz ifadesinden başka bir şey değildir.”

 

Yaşarken geliştirdiği fikirler kuramlar, geçmiş gibi ama değil gibi. Yer yer anlatıcı, yazar farklılığı da hissediliyordu. Değinilen bazı konular, verilen güzel örneklemeler, içten anlatım hepsi o kadar güzeldi ki.. Bu kitap kadar samimi anlatıma sahip kitaplarla çok az karşılaştım en azından şu yaşıma kadar.. Okur ile konuşan, arada okura laf söyleyen, bazen kendini eleştiren gerçekten çok akıcı ve keyifliydi.

“İnsan düşünen bir dizgi hatasıdır. Hayatın her dönemi, bir öncekini düzelten yeni bir basımdır ve her dönem, bir sonraki tarafından düzeltilecektir; ta ki nihai basım yapılana kadar.”

Kendi kusurunu saklamak yerine aksine kendisinin gözler önüne serişi, bir bölümde sanki taslak okuma yapıyormuşum gibi hissettirdi ve bu okurken gülümsetti, çok hoşuma gitti. Aslında kitabı elime aldığımda böyle bir anlatımla karşılaşacağım, çok seveceğim aklımın ucundan dahi geçmezdi.

“İnanın geçmişi anmak o kadar kötü değil. İnsanın, içinde yaşadığı anın mutluluğuna güvenmemesi lazım; o anın içinde hep bir damla safra vardır. İnsan ancak za­man geçip de gerginlik bittiğinde yaşananların gerçek anlamda tadına yarabilir; çünkü bu iki yanılsamadan, acısız olanı daha iyidir.”

Zaman zaman çok okumak istediğiniz fakat okuyamadığınız zamanlar olur. Böyle dönemler hepimizin başına geliyor, bazen mevsim geçişleri bazen yaşadığımız birkaç özel neden.. Bu kitap o durumu üzerinizden alacak! Evet, evet iddia ediyorum çünkü kendimden biliyorum. Bras Cubas adlı karakter mezarından yazmış bize de okumak düşer.

“Yaşarken, kamuoyunun dikkatli bakışı, çıkar çatışmaları, açgözlülükle açgözlülüğün savaşı, insanın eski paçavralarını saklamasına, söküklerini ve yamalarını gizlemesine, kendi vicdanına yaptığı itirafları diğer insanlardan esirgemesine neden olur; insan, başkalarını böyle kandırmasının en büyük ödülü olarak, kendisini de kandırmayı başarır, çünkü bu durumda, acılı bir deneyim olan utançtan ve korkunç bir ahlaksızlık olan ikiyüzlülükten kurtulmuş olur. Ama ölüyken ne fark ederdi! O ne rahatlıktır! O ne özgürlüktür! İnsanın büründüğü pelerini fırlatıp atması, incik boncuklarından kurtulması, maskesini çıkartması, bütün süs ve boyalarından arınması, ne olup ne olamadığını açık açık itiraf etmesi ne muhteşemdir!”