1.Dünya Savaşında İngilizlerin Mekke kuşatması sırasında kenti koruyan Fahrettin Paşanın 2-3 aylık teçhizatı kalmıştır.Bunu öğrenen İngiliz komutan Lawrance sabırla bekler fakat 3 ay 5 ay derken kalede hala barış bayrağı göndere çekilmez.Askerleriyle çekirge dahi yiyip kaleyi teslim etmeyen Fahrettin Paşanın şifre subayı Kadri Bey(subay)ile teslim olurlar.Lawrance bu direnişe hayranlık duyar ve askerlerimizi esir almaz.Kadri Bey yurda döndüğünde yurdun değişik yerlerinde subaylık görevine devam eder.Oğlu Altan Ankara’da ilkokuldadır.Her sabah arkadaşı Saffet ile okula giderken Çankaya Köşkü’nün kentin merkezine uzanan yolundaki tepeye çıkarlar ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü selamlayıp okula giderler ve bu durumdan paşanın habersiz olduğunu zannederler.Bir sabah Altan okula gitmek için Saffet’in kapısını çalar fakat Saffet hastadır.Altan bu duruma rağmen yine de o tepeye çıkar ve Paşayı selamlar.Paşadan gelen ses hey çocuk sarı nerede sarı? İşte bu kadar büyük sorunların arasında bile Paşanın çocuklara olan sevgisini anlayabiliriz.Çocuklarımızı sevelim,bu ülkenin umudu onlardır ve o çocuk Altan karikatür ve tiyatro sanatımızın büyük ustası Altan Erbulaktır.Ruhu şad olsun.Atamızın vefatının 81.yıl dönümünde bu küçük hatırayla onu yad etmek istedim.Saygı,özlem ve rahmetle Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü arıyoruz,anıyoruz…
