Öğretmenim, Lütfen Bu Kitabı Okur Musun?

 Hasan Yılmaz tarafından kaleme alınmış, ilk baskısı 2002 yılında yapılan ve iki bölümden oluşan eser, öğretmenler için adeta el kitabı niteliğinde. Her öğrencinin ayrı bir dünya olduğu gerçeğinin önemle vurgulandığı bu eserde, öğretmenin yaklaşımının öğrencinin kaderini belirlemede bir etken olduğu, öğretmen hatalarının öğrenciyi derinden etkileyebileceği gerçeği ve yaklaşımın önemi gözler önüne seriliyor.

Öğretmen günahları” olarak nitelendirilen ilk bölümde, “neyi yapmamalıyız”ı; “Öğretmenler için kişisel gelişim yöntemleri” olarak adlandırılan ikinci bölümde ise “ne yapmalıyız”ı görüyoruz. Bir öğretim görevlisinin kendi yaşanmışlıklarından izler taşıyan, tecrübe ve deneyimlerine ev sahipliği yapan, öykü ve örneklerle desteklenen eserin öğretmenlere ve biz öğretmen adaylarına birçok kazanım sağlayacağı su götürmez bir gerçek. 

İlk bölümün birinci başlığında sıkıcı olmaktan dem vuran yazarın, eğitim kalitesinin öğrencilerle kurduğumuz bağdan -iletişimden- kaynaklandığını vurguladığını, en büyük iletişim yanlışının ise sıkıcı olmak olduğuna dikkat çektiğini görüyoruz. Sıkıcı olmanın ne gibi sorunlara yol açacağından bahseden yazar, bu sorunlardan kurtulduğumuzda ancak öğrenme sürecinin tamamlanacağına ve zevkle ilerleme kaydedileceğine işaret ediyor. Aslında bu eserin yazılış amacına ilk sayfada değinen yazarımız, önce insan, sonra öğretmen olmanın önemine ilgi çekiyor. Öğretmen olmanın sadece ders anlatmaktan ibaret olmadığını, öğrenciye karşı kullanılan dilin aslında öğrencinin dersteki ve hayattaki performansını hayli etkilediğine vurgu yapıyor. Sınıfın değil, öğrencinin öğretmeni olmak gerekir gibi kazanımlar elde ettirmeye yönelik yazınını sürdüren yazar, Öğretmenin öğrenciyi tanımasının beklenti oluşturmasında başı çektiğini, çünkü her öğrencinin ayrı bir öğrenme şekli olduğunu da vurgulamaktan geri durmuyor.

Cesaretsizliği nedeniyle pişman olan, “bugünkü aklım olsa böyle derdim” diyen yazarın yazı dili de kendisi gibi hayli samimiydi. Eserde özellikle “kendini doğrulayan kehanet” söylemi, ilgi çeken başlıklardan bir diğeri. Yazar, öğretmenin öğrenci hakkındaki olumsuz yorumların sesli yapılması halinde öğrencinin motivasyonunun düştüğünü ve o olumsuz şeyin mutlaka gerçekleştiğine değiniyor ve cümlesini şöyle bitiriyor:

Bu cümleyi hiç unutmayın: Beklediğiniz şeyi elde edersiniz. “

Yazardan:

Alan dersim için rapor olarak hazırlamam istenen eseri burada, sizinle paylaşmaktan ayrı zevk aldığımı, benim gibi öğretmen adayları yahut öğretmenler için bu eserin altın değerinde olduğunu bir kez daha hatırlatmak isterim. Günümüzde kişisel gelişim kitaplarının genelde yabancı yazarlar tarafından kaleme alındığı düşünülürse yine değerine değer katarak, sosyoekonomik gerçeklerimizi bilen, kendi toplulumuzda hayat bulmuş bir kalemden bunları okumak ayrı bir şans oluyor! Kendimizle yüzleşeceğimiz bu eser, aslında nasıl bir öğretmenden nasıl bir öğretmene dönüşeceğimize birebir tanıklık edecek!