Planlarımızı Herkese Anlatmalı Mıyız?

Gerçekleştirmeyi planladığınız işleri yarım bırakmaktan ve yarı yolda motivasyonunuzun düşmesinden şikayetçiyseniz bu yazı sizin için! Birçok insan, hedeflerini başkalarına anlatmanın daha zorlayıcı ve motive edici olduğunu düşünür. Ancak durum tam olarak öyle değil, yani hedeflerimizi insanlarla paylaşmak bizi daha çok motive etmiyor. Aksine, bu işleri tamamlayamamıza neden oluyor.

Bunun sebebi ise, hedefimizi tamamlamadan gelen başarmışlık hissi ve tatmin duygusu. Erken gelen başarmışlık hissi bizleri yolda tutmaya yetmiyor, sadece anlık olarak tatmin ediyor. Bunu, “fiziksel gerçeklik” ve “sosyal gerçeklik” ile açıklamak mümkün.

Sosyal gerçeklik, insanlar arasındaki ilişkileri, düşünceleri ve kültürü ifade eder. Dolayısıyla sosyal gerçeklik insanların birbirini algılayış biçimiyle ilgilidir, ortada fiziksel bir durum yoktur.

Bir hedef koyduğunuz zaman onu fiziksel olarak gerçekleştirene kadar herhangi bir başarmışlık hissi yaşamazsınız. Ancak hedefinizi insanlara anlatıp neler yapacağınız üzerine konuştuğunuzda onlar da size destekleyici geri dönüşler yapıyorsa burada sosyal gerçeklik devreye girer ve siz daha hedefinizi tamamlamadan o işi başarmış gibi hissetmeye başlarsınız. Beyniniz fiziksel gerçekliğe ulaşmadan ödüllendirildiği için de motivasyonunuz zamanla azalır ve daha az çaba sarf etmeye başlarsınız.

Peter Gollwitzer, bu konuda bir araştırma yapmak için hukuk öğrencilerini iki gruba ayırarak onlara bir anket yapıyor. Ankette, iki gruptan da kariyer hedeflerini yazmaları isteniyor. İlk grup anketi doldurduktan sonra kâğıdı kutuya atarak diğer aşamaya geçiyor. İkinci grup ise anketi doldurduktan sonra odadaki araştırmacıyla hedefleri ve yapması gerekenler hakkında konuşuyor. İkinci aşamada ise, her iki gruba da çözülmesi gereken öğretici vaka örnekleri veriliyor (bu örneklerin, öğrencilere hedeflerine ulaşma konusunda yardımı olacağı biliniyor). Kimseyle konuşmayan ilk grubun vakalarla daha fazla uğraştığı görülüyor. Ancak hedefleri hakkında başka biriyle konuşmuş olan ikinci gruptaki öğrenciler kendilerini hedefe daha yakın gördükleri için daha az çaba harcıyor.

Tabii tüm bunlar, bir şeyi yapmak istediğinizde kimseyle konuşmayın, fikir almayın demek anlamına gelmiyor. Hedefinizi oluştururken insanlarla konuşabilir, deneyimlerini öğrenebilirsiniz. Ancak ne yapmak istediğinize karar verip bir yol çizdikten sonra herkese her detayı anlatmamanız sizin için daha faydalı olacaktır.

Başkalarına anlattığınızda yaşayacağınız sosyal baskı ile hedefinizi gerçekleştireceğinizi düşünüyor olabilirsiniz. Bu bazı durumlarda işe yarayabilir ancak kimseye anlatmadığınızda bir an önce sonucu görüp paylaşmak isteyeceğinizden çalışmalarınız artacak ve muhtemelen süreci daha hızlı tamamlayacaksınız. Dolayısıyla bu yöntemi denemekten de zarar gelmez 🙂