Şairane Delilik İle Adamlar

ADAMLAR

Grubun solisti Tolga Akdoğan, yaptığı bütün bestelerde şairleri kıskandırmaya çalıştığını düşünüyorum. Zira bestelerinde geçen sözler,uzun süredir pek denk gelmediğimiz tarzda. Tolga Akdoğan ilk olarak dayı, sonrasında halimden konan anlar ve son olarak adamlar olarak karşımıza çıktı.

Bir masanın etrafında türlü türlü hayvanlar. Maskeli gibi değişiğiz öyle böyle tripler. Zaman bizden geride kalmış çıktığımız yokuşta. Sırası gelen lafını ediyor, elimizde kartlar
Türlü kumpas, türlü vicdansızlık her yanında insanın. Bazen diyorum bazen kadir, maymun olsam daha mı mutlu olurdum? Yoksa zaten insan sıfatında bi maymunun götü müyüm? Emine hanım teyzenin kırk yıllık çöpü müyüm? Umutsuzluk idolü mü, beklenmedik depar mı? Standart bi hödük mü, gizli kararlılık mı? Siyah beyaz düz yamuk ahmet mehmet kimim ben?
Neden üzgün şarkılar dayı bu sıralar. Adını başkasının koyduğu çocuklar, büyüyüp zalim oldular
Bi’ an var hep orda ama kapıdan geçemem. Çile kuşu sırtıma binmiş uçuyoruz. Aşk ateşiyle orman yangını el ele. Yeryüzünde nasır olduk gökyüzünden medet umuyoruz
Zor zamanlar olur. Nasıl çıkarsan içinden. Omurgan öyle şekillenir. Beni sorarsanız. Bazen cennet yeri. Bazen cehennemin dibi evim gibi.
Ben toprağım sen su çamur ediyorsun. O şöyledir bu böyledir çok biliyosun. Zoru bilmeyen sandı kolay hiç terlemeden kazanılmış olan, çiğne at modası köpüğü üfle, dağılsın. Sürer böyle, sürer, ses etmezsen eğer. Dükkanda kafeste birbirinin üstüne üstüne öten zavallı kuşlar gibi.
İstemez de koşmaz at, yağmur çamur hikaye. Gönlün yoksa gönlümde köşkler olur harabe. Ölü çiçekler kururken ben de onlarla bekledim. Sevda sandığım kuşlar oldu sineme taşlar.
Mevsimlerine bölemezsin onları çünkü onlar ordalar. Burdalar falan sanarken aslında kaçıncı kaçak katı çıktılar. Sen uykudayken evini bastılar. Sen düşünürken onlar buldular. Sen peşindeyken onlar tadına baktılar. Balıktın sen bi’ balıktın havuzda, ama çamurdu üstün başın. Almadılar oyunlarına ve baktılar yollarına
Bunca eziyet yedik nereye gitti? Diyosun, unutuyosun kendi meziyetini. Aşk sıcak bir ruh, aramızda köprüdür, ben bittim diyeni. Tabuttan fırlatır, köpürtür nehirleri . Taşırır dereleri, takmaz faça maça.

 

 

 

Yekten ihtişam saçar, çölü cennet bahçesine çevirir. Delilerin göz bebekleri ince kristal. Yalnız bilenler görür ışığın rengini.
Düşüyorum, kulbum kırık; üşüyorum, paltom delik. Şairane delilikten sıkıldım. Öyle normal takılıyorum. Çocuk havuzunu terketmedik. Konuşmadan söyledik hep dan, dun! Korku amca pis misafir. Lavaboda, balkonda, kuytuda.
Kafayı taktım çıkardım. Uzak yakın dekor tuzak. Savaş meydanında bir tutsak. Uyu uyan unutsak. Başımdan büyük dertlere yar oldum. Biraz bildim az da uydurdum. Rüyamın peşine taksi tuttum da, cüzdanımı unuttum

BONUS 😀