Tanımanız Gereken Bir Güzellik: Şenceylik!

Dertleşme, Merak Ettiklerim ve Daha Fazlası

Kırıldı Vazo şarkısını dinlediğim ilk dakika içimde çiçekler açtıran, hakkında daha çok şey öğrenme isteğiyle dolduğum bir kadın Şenceylik. Beşiktaş Sahili’nde taşa vuran suyun sesini ne zaman duysam, Kırıldı Vazo gelir benim aklıma. Anılar, anlar ve hisler. Şenceylik benim için tam olarak böyle demek. Asıl ismi, Eda Sena Şenceylan. Kendimi şanslı olarak nitelendirebilirim ki, konuşma fırsatım oldu onunla. Uzakları yakın etmenin, bir cümleyle hissettirmenin, paylaşmanın güzelliğinin sonuna kadar farkına vardırdı bana. Merak ettiklerimi sorma fırsatını verdi aynı zamanda. Sorduklarıma geçmeden önce, onu anlatayım biraz size.

Nereden geliyor Şenceylik ismi? Aşık olduğu Boğaziçi’ne dayanıyor bu hikaye. Boğaziçi’nin bambaşka bir yeri var onun için. Hem İşletme lisansını hem de yüksek lisansını Boğaziçi’nde tamamlamış Eda. Ayrıca, Boğaziçi Müzik Kulübü’nde bolca vakit geçirmiş. Stüdyolar, sahneler, turneler… İsminin kaynağı, kulüpte bu şekilde anılmasıymış. Sonra, ismini öyle benimsemiş ki, müziğini bu isimle sunmak istemiş dinleyenlerine. Üç yaşındayken annesinin hediyesi bir orgla başladığı müzik kariyeri, gitarla devam etmiş. Sonrası, sahne! Araştırmış, öğrenmiş, çalışmış, üretmiş. Çok güzel bir denge kurmuş hayatına. 2013 yılından beri kendi şarkılarını yapıyor aynı zamanda. Akademik çalışmalarda da yer almış, sahnede de. Hâl böyle olunca, bu dengeyi nasıl kurduğunu merak ettim ve bunun sırrını sordum ona.

Hem akademik olarak hem de müzik kariyeri olarak çok başarılı bir yol sizinki. Yetişmenin, yetebilmenin, bu dengenin sırrı ne sizce?

Akademik hayatla müziği bir arada götürmek çok zor değil, zaman yönetimi ve uykudan veya dinlenmekten kısmakla her şey mümkün gibi. Ben çok adanmış bir şekilde müzikle tüm gününü geçirebilen biri olamadım hiçbir zaman fakat olmak isteyenler bu dengeyi daha da iyi yöneterek bunu da başarabilir diye düşünüyorum. Fiziksel yorgunluktan ziyade, kafadaki ruhtaki dengeyi korumak zor oluyor genelde, kendine sınır tanımayınca, limit gökyüzü ‘)

Okumuş, sorgulamış, söylemiş Eda. Şarkı sözleri, umut aşılama görevini üstlenmişler sanki. Türkçesinin güzelliğiyle ve doğru dili kullanımıyla anımsıyorum şarkılarını. Olumlu bir ruh hâline sokuyor dinleyicisini. Sıkıntılı anlardan çok uzaklara, yemyeşil çimlere, masmavi gökyüzüne, berrak denizlere götürüyor bizleri. Yarınki İşler Listesi, kendinden bir parça. Davulla Bavul‘da müziğiyle hikaye anlatıyor dinleyicilerine. Şarkıları adeta şiir gibi. Ben de, bunun kaynağını merak ettim ve bir soru yönelttim ona:

Şarkı sözlerinize baktığıma, “Şiir gibi.” dedikleri. Bu sözlerin kaynağı iyi bir okur olmaktan geçiyor tahminimce. Zor bir karar olsa da, “en” diyebileceğiniz kitabı öğrenebilir miyim?

Sözlerin için teşekkürler, “en” diyebileceğim kitap Kazancakis’in “Zorba”sı olabilir.

Şenceylik öyle biri ki, amacım sadece sohbet edebilmek, onunla bir şeyler paylaşabilmekken, soru sorma fırsatını kendi verdi bana. Paylaştık, dertleştik, anlattık. Dinledi, hissetti, aktardı. Ben ona kitap önerdim, o bana çok iyi geldi. Şarkıyla öğretmek onun yaptığı. Bu Dünyayla Şaka Olmaz‘da öğütlerini diziyor bir bir. Tüm duygulara hitap ediyor, canınızın en sıkkın olduğu anda, Hevesim Kaçık koşuyor yardımınıza. Sanki şarkı, içinizden geçenlerin yansıması gibi. Gitmek ve kalmak arasında kaldığınız noktada, önerim Şenceylik ve Canozan’dan Seni Gördüm Rüyamda.

Son olarak, ben Tulya Tuana Diplomat ve bu yazı, absurdizi.com’daki ilk yazım. Yazarınız olarak, benim favorim Tek Seferde. Tüylerimi diken diken yapıyor söyledikleri, dile getirdikleri.

https://www.youtube.com/watch?v=PgJSgHniShc

Sevgiyle kalın, tükettiğinizden çok üretin ve bana yazın!

Hoş geldim!