TÜRK TİYATROSUNUN KADIN ÖNCÜSÜ:AFİFE JALE

78 sene önce aramızdan ayrılan Türk tiyatrosunun güçlü isimlerinden olan Afife Jale’yi tekrar hatırlayalım.

Asıl adı Afife olup, Jale takma adıyla sahnelere çıkan ünlü oyuncu, 1902’de İstanbul’un Kadıköy semtinde dünyaya geldi.

İstanbul Kız Sanayi Mektebi’nde eğitim gören Afife Jale, Darülbedayi’nin 10 Kasım 1918’de açtığı tiyatro kursu sınavını kazandı.

1920 yılında ise bir Türk kadını sahneye adımını atmaya hazırdı. Bir hayal gerçek olmuş, Türk kadını sahneye çıkmıştı.

Afife Jale’nin sahnede sergilediği ilk oyun ise Hüseyin Suat”ın Yamalar adlı oyunuydu.

Afife Jale ilk sahneye çıktığı o tarihi geceyi, altı yıl sonra Refik Ahmet Sevengil’e şu sözlerle anlattı:

“Hayatımda mesut olduğum ilk gece. Sanatın ruhuma verdiği güzel sarhoşluk içindeyim. O piyeste (Yamalar) güzel bir sahne vardır; ağlama sahnesi. Orada taşkın bir saadetle gerçekten ağladım. Alkış, alkış, alkış… Perde kapandı, açıldı. Bana çiçekler getirdiler. Perde tekrar kapandı. Muharrir (Hüseyin Suat Bey) kuliste bekliyormuş. Ben çıkarken durdu, alnımdan öptü. ‘Bizim sahnemize bir sanat fedaisi lazımdı. Sen işte o fedaisin.’ dedi.”

Sahneye çıkarılmaması için tiyatro yöneticilerine uyarıda bulunmak üzere tiyatroya gelen polislere rağmen, Jale bir hafta sonra “Tatlı Sır” adlı oyunda yeniden sahneye çıktı. Tutuklanması istenen sanatçıyı, oyuncu Kınar Hanım tiyatronun arka bahçesine kaçırdı.

“Odalık” oyununda rol aldığı için tiyatroya gelen polislerden kaçan Jale, sokakta yakalanarak karakola alındı.

Müslüman Türk kadınlarının sahneye çıkmasının yasaklanmasının ardından Afife Jale zor zamanlar geçiriyordu. Şiddetli baş ağrıları geçiren Jale, morfin kullanmaya başlamıştı. Doktorların bu tedavisi onu olumsuz etkilemiş ve en sonunda madde bağımlısı olmuştu.

Afife Jale, birkaç yıl sonra Burhanettin Tepsi Kumpanyası ile Anadolu turnesine çıktı, ardından Fikret Şadi’nin Milli Sahne’siyle çeşitli kentlerde temsiller verdi.

Cumhuriyetin ilan edilmesinin ardından Müslüman Türk kadınlarının sahneye çıkması önündeki yasal engeller kalktı ancak madde bağımlılığı nedeniyle sağlığı bozulan Jale, tiyatroyu bırakmak zorunda kaldı.

Hafız Burhan’a tamburuyla eşlik eden Selahattin Pınar ile bir konserde tanışan Jale, Pınar’la 1929’da evlendi. Besteci, udi ve tanburi Pınar’ın eserleri arasında yer alan “Nereden Sevdim O Zalim Kadını”, “Anladım Sevmeyeceksin Beni Sen Nazlı Çiçek” ve “Huysuz ve Tatlı Kadın” gibi birçok şarkıyı onun için bestelediği düşünülür.

Afife Jale’nin sağlık problemleri evliliğini olumsuz etkiledi ve Pınar’la 1935’te boşandılar.

Yaşamının son yıllarını Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde geçiren sanatçı, 24 Temmuz 1941’de henüz 39 yaşındayken vefat ederek, Kazlıçeşme Kabristanı’na defnedildi.