Türkçe Rap’ten Alıntılar

1995 yılında Cartel ve ilerleyen yıllarda Barikat ile ülkemizde hayat bulan bu müthiş sanatın günümüzde giderek güçlenmesi, imgesel anlamda özgür edebiyatı da güçlendirdi. Modern edebiyatta her biri şiirden ortaya çıkan rap kültürünün temelinin, Avrupa’daki dışlanan toplumların kendilerini ifade edebilmek için ortaya çıkardığı Hippi kültüründen beslendiği açıkça bilinmektedir. İlerleyen zamanlarda en eğlenceli yazılarımızdan biri olan Hippi kültürü hakkındaki araştırmamızı sizlerle paylaşmak için sabırsızlandığımızı da bilmenizi isteriz.
Bu yazımızda, Türkçe Rap tarihinde söylenilen en imgesel, en iğneleyici ve en duygusal sözleri, sizlerle paylaşacağız. Aslında rap mevzu bahis olunca koskoca bir kitap yazılır ama sizleri sıkmamak adına yazımızı olabildiğince kısa tutmaya çalıştık. Sizin de en sevdiğiniz sözleri, yorum kısmında bizlerle paylaşmanız bizleri fazlasıyla mutlu edecektir.
Küçük bir centilmenlik yapıp öncelik tanıyarak Kolera sözleri ile başlamak istedim, keyifli okumalar dilerim.

  Kolera
“İki çocuğum olsa aklım salıncakta sallanır, büyümek istemiyorum; annem babam yaşlanır.”
“Duvarlar renkli olsa da karanlıkta ne görebilirsin ki, bir köre rengi nasıl anlatabilirsin ki?”
“Merak etti bir sakat, nasıldı acaba zıplamak. Merak etme dünyanın ömrü, bir günde birkaç saat.”
“Madem uyku yarı ölüm, canıma gecedir kasteden.”

Stabil
“Rapçilerden uyuşturucu isimlerini öğrenebilirsiniz, ben dinleyenime umut vadederim.”
“Ben ayılara orta parmak çeker, köprünün altından yüzer geçer, boğulursam namusumla ölürüm.”
“Anlatırım bulutları ve caddeleri ben bir güvercinim, gökyüzünün sokak çocuğuyum.”

Sogopa Kajmer
*Sükût lütfu dileyen ellerim telaşla açılıverdi göklere. Panik içinde koşar adımla kaçışıyordu tüm dualarım derinlere. Bense dipte boğuluyordum, Tek savaşıyordum en derinde.
*Benim nefesimdenmişçesine yalanın. Yok yerin. Aklım kendine mezar kazabileceğin kadar derin.
*Terkedilmiş evler kadar yalnız, mevsimsizim. Çalınmayı bekleyen kapı ziliyim, ben isimsizim
*Sen şahane bir uçurtmasın, Ben de senin ipinim unutmayasın! Bensiz söyle ne işe yararsın?
*Sen olmadan ne işe yarar en güzel kumsal? Ne olur gitme, kal.

Ceza
“Her birimiz bir düzenin aletiyiz maalesef, adetimiz, hissetmeden kullanılmak bazen de.”
“Hep önümüze engeller koyun, sonra da bize “engelliler” deyin. Gözümüz görmese de kalbimiz bilir. Doğmasa güneş, hanginiz görür?”
“Nefes alıp veren bu can da çaresiz kalınca, özlemim büyük, yolum uzun, ben de bir karınca.”
“Hayvana benzemek için kürk giymene gerek yok!”
“Kul hakkıyla kesen dolarsa yağmur bekleme, karnın doyar fakat karabasan her gece.”
“Sınıflandırılmış toplumlar kalırmış sınıfta, adam demezler, dışlanırsın kılık kıyafet bozuksa.”

Taladro
“Sanki gökyüzünden yıldızları toplamış biri, sürekli bulutluyuz ömrümüz gri.”
“Göz gözü görmüyor artık. İnsan insana, inanan inanana düşman… Karalamak ve ayırmakla geçiyor ömür.”
“Sen öğrettin bana kıyılarda boğulmayı, sen unutturdun yüzmeyi.”

Sansar Salvo
“Bir mezarda, bir arafta, bir de hakta buluşuruz.”
“Doğal gaz döşemeye geldim içine moruk. Çünkü suratın sobasız bir ev kadar soğuk.”
“Gerçek rap yazmak zor, git lirikle seviş. Amma ürettikçe bozma ruhu, doğru yönde değiş.”
“Yüzlerce şarkı yapıp elimi yıkarım. Çünkü mahkum olmadan önce kendimi yargıladım.”

Gazapizm
“Olgunlaşan suratımın ham maddesi acı!”
“Cehennem ağlayıp da gözyaşını kendi silen annelerin kalbinin tam üstünde.”
“Gözümün gördüğünü anlatmaya korktuğumdan nasıl deyim, geçer hepsi biterken gençliğim.”
“Sokaklarda kirlenenler sokakları kirletmezler. Çünkü onlar gerçek! Dayan ağabeyim geçecek! Paran varsa adamsın denilen yerden kaçtım! Yaran varsa gel benimle, felakete kucak açtım!”

  Sokrat St.
“Ben sadece huzur istemiştim ama ortaya karışık seni vermişler.”
“Sizin kurallarınız “haram” diye geçiyor okuduğum Kur’an’da.”
“Değeriniz yok artık yazdığım en çirkin şiir kadar.”
“Bu şehir, milyonlarca insan içinde, yalnızlığın bestelendiği, enstrümanı kalabalığın sesi olan bir türkü!”
“Sana göre hayatım çok renkli, evet. Dışarıdan bakarsak eğlenceli, içinden siyah beyaz.”
“Aslında suçun da yok kendi başımayım ve karmakarışığım. Zamanla öğrendim ben de kendimden ağır bir derdi taşımayı.”