Ütopik Bir Dünya: Murat Akyol İle Röportaj

Adına aylar önce, bir televizyon programında rastladığım, genç yaşta başarılı işler çıkaran yetenekli bir sanatçı Murat Akyol bugün bizlerle Absurdizi’de.

Murat Akyol yalnızca Türkiye ile yetinmemiş ve sınırları aşarak gündem konusu olmayı başarmıştır.

Tasarladığı fotoğraflar yurt dışındaki haber kanallarında söz konusu olmuş ve Boredpanda gibi sitelerde büyük ilgi uyandırmıştır.

İklima: Merhaba Murat Bey, öncelikle bu röportaj için size teşekkürlerimi sunuyorum, başlamadan söylemek istediğiniz bir şey yoksa buyurun başlayalım.

Murat Akyol: Merhaba, teşekkür ederim. Başlayalım.

İklima: Biraz klasik olacak belki ama bu yola nasıl çıktığınızı merak ediyorum, her şey nasıl başladı?

Murat Akyol: Küçüklükten beri uzayı ve paralel evrenleri araştıran, farklı boyutlarda dünyaların var olduğuna inanan biriyim. Manipülasyon sanatına başlamamın sebeplerinden biri de farklı bir evren yaratabilmek ve kendi evrenimi, ütopyamı oluşturmak olmuştur. Çalışmalarımda da her zaman doğa ve insan etkisi vardır. Bunları, kendi hayal dünyamdan yaratmak, puzzle parçaları gibi birleştirip yeni bir şeyler oluşturmak hoşuma gidiyor. Zaten çalışmalarımda da her zaman “Ütopyam” diye belirtirim. Çünkü her insanın baştan sona kendinin tasarladığı bir şeylerinin olduğuna inanıyorum. Ve bunu yapabileceğim bu sanatla tanıştım böylelikle sıradanlığın, hayal gücünün sınırının olmadığını gösterme çabasındayım.

İklima: Harikalar yarattığınızı söylemeden edemeyeceğim, elinize sağlık. Peki başladığınız zaman ile şimdi arasında gördüğünüz farklar nedir?

Murat Akyol: Başladığım zamanlarda çok fazla derine inemiyordum ve acemiydim fakat zamanla kendimi geliştirmeye, daha iyi işler çıkarmaya başladım. Bu nedenle birçok eski çalışmamı sildim.

İklima: Tasarımları hazırlarken ilham kaynağı olarak kullandığınız bir şey var mı Murat Bey, varsa nedir bu?

Murat Akyol: İlham kaynağı film, müzik daha doğrusu evrenden, yaşadığımız dünyadan farklı bir dünya nasıl olurdu diye gerçek üstü olayları işliyorum.

İklima: Gerçekten yaşadığımız yer ile zıtlıklar barındıran ama yaşanmaya değer bir ütopya. Ortaya çıkardığınız fotoğraflara durup bir baktığınızda ‘vay be ben neymişim!’ diyor musunuz? Çünkü denmeyi hak ediyorsunuz ve ben olsam kendime kesinlikle bunu söylerdim.

Murat Akyol: Yani bazı çalışmalarımı beğenirken bazılarını beğenmiyorum.

İklima: İlk zamanlar kendinizden bu kadarını bekliyor muydunuz?

Murat Akyol: Hayır, beklemiyordum ama kitle ve insanların ilgisi arttıkça heveslendim ve severek yapmaya başladım.

İklima: Doğru söylüyorsunuz, belli bir emekle yapılan bir işten olumlu tepkiler almak kimi heveslendirmez ki. Peki Murat Bey olduğunuz yerden memnun musunuz yoksa çok daha iyisi mümkün mü?

Murat Akyol: Yani memnun denilmez her zaman daha fazlasını istiyorum ve Türkiye’de sanat çok az ilgi gördüğünden olduğum yerden memnun sayılmam.

İklima: Sanırım sanata olan ilgisizlik bizlerin ortak sorunu. Yaptığınız işi bir meslek olarak mı görüyorsunuz yoksa bir hobi mi?

Murat Akyol: Meslek olarak görmüyorum, sevdiğim için hobi olarak görüyorum.

İklima: Sevmediğimiz işleri yapmak mutsuz olmanın en büyük etkenlerinden birisi olsa gerek. Son olarak şunu sormak istiyorum. Bu başarıyı elde etmemiş olsaydınız hayatınıza nasıl yön verirdiniz?

Murat Akyol: Muhtemelen yine sanatla ilgili şeyler yapardım. Çünkü sanatı ve doğayı seven biriyim.

İklima: Anlıyorum Murat Bey son olarak bize, okurlarımıza ve takipçilerinize söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Murat Akyol: Son olarak Picasso’nun bir sözünü paylaşmak istiyorum. Bu sözü çok seviyorum.

“Hayal edebildiğiniz her şey gerçektir.”