Ölüm Uykusu, başrollerini Luis Tosar ve Marta Etura’ın üstlendiği, yönetmen koltuğunda ise Jaume Balagueró’un oturduğu, 2011 yapım, İspanyol gerilim-dram filmi.
Bu sıralar, en çok yazmak istediğim İspanyol Sineması üzerinden ilerliyorum; gerçekten gerilmek isteyen, “gerçek seyirciler” adına.
Mutsuzluktan, yalnızlıktan muzdarip bir karakter düşünün. Öyle bir karakter olsun ki bu karakter, mutlu insanların mutluluğunu emebilmek uğruna hayatı o insanlara sezdirmeden zehretsin; yaşama heveslerini içlerinden söküp atsın. Hastalıklı bir karakteri canlandırmak elbette ki kolay değildir. Hele ki konu İspanyol Sineması olunca çıta dağlara çıkıyor, malum. 🙂 İyi oyunculuklar seyredeceğiniz, bazen “neden fark etmiyor ki” diye sinirleneceğiniz muazzam bir film bırakıyorum şuraya:
Yalnız kaldığınızı düşündüğünüzde aslında yalnız değilseniz?
Hiçbir şeyden habersiz izlendiğinizi, yönetildiğinizi fark ettiğinizde sizce n’apardınız?
Cesar, bir apartman dairesinde kapıcı olarak çalışıyordur. Apartmanda yaşayan ve mutluluk taşıyan insanları kendine hedef seçmesi hiç de zor olmuyordur. Bir gün, sürekli etrafa gülücükler saçan ve pozitifliğiyle kendinden bahsettiren Clara, onun canını sıkmaya başlar. Cesar, onu mutsuz etmek için birtakım eylemler hayata geçirir. Hiçbir şeyden habersiz Clara, zamanla Cesar’ın ipleri ellerine almasıyla bakalım mutsuzluğa yelken açacak mıdır?
